Adam…

İsim olarak biliyordum, tanışmışlığım yoktu. Sonra bir gün 15 yıldır hem iktidar hem de muktedir olan AK Parti'nin Aydın İl Başkanlığına atandı... Parti çalışmalarını yakından takip etmeye çalışan bir gazeteci olarak şaşırmıştım. Hem de oldukça fazla. Çünkü bir Vekil Abimiz bana atanan (kesin!) ismi yaklaşık bir saat kadar önce söylemişti.

Ancak o isim Ömer Özmen değil insanlığına değer, arkadaşlığına önem ve adamlığına kefil olduğum ama her şeyden önce yüreğinin berraklığına inandığım partide İl Başkan Yardımcılığı da yapmış Avukat Mehmet Aydemir'di.

Velhasıl Genel Merkez tarafından AK Parti İl Başkanlığı Ömer Özmen'e emanet edildi.

Gel zaman git zaman çok sıkı olmasa da bir dostluğumuz oldu..

Dostluktan laf açılmışken hemen söyleyeyim hiçbir zaman Ömer Özmen'i bir siyasetçi olarak görmedim. Ömer Özmen'de gördüğüm daha doğrusu tek şey Allah Dostu olmasıydı. Bu da bana fazlasıyla yetti.

Hani bazen birisini anlatmak isteriz ama cümleler yerine tek bir kelimeyle anlatırız ve deriz ya "Adam" veya "İnsan" ahanda Ömer Özmen bu iki kelimeydi.

Hem “Adam” hem de “İnsan…”

Ve daha önemlisi Ömer gibi Ömer di.

Adaletliydi...

Çünkü koskocaman yüreğinde barındırdığı sonsuz bir merhamet taşıyordu.

İyi bir Müslümandı. Daha da önemlisi güzel bir Mümindi.

Nefsine hiç kapılmadı, yenilmedi.

Politikacı hiç olmadı çünkü yalanla dolanla ve ağır bir kelime olacak ama manyakça işlerin kenarından bile geçmedi. Siyasetçi de olmadı. Çünkü günümüz şartlarında her şeyden önce "Allah rızasını" gözeten bir İnsan'dan siyasetçi olması olası bile değil.

Ömer Özmen ile hiçbir zaman sıkı bir dostluğumuz ve koyu bir muhabbetimiz olmadı ama hem insani hem de mesleki birikmişliğimin bana kazandırdığı yeti ile İnsan'ı ve Adam'ı yüz metreden tanırım..

Tabi bazen gözümüze ışık vurulduğu için yanılıyoruz ama artık çok şükür karanlıkta da görmeyi öğrendik.

Neyse diyeceğim şudur ki, şimdi ben Ömer Özmen ile ilgili O İl Başkanı Koltuğunda otururken bu yazıyı yazsaydım bu mesleki bir durum olabilirdi ama ben Ömer Özmen ile ilgili yazımı onun İl Başkanlığı sonrasına bıraktım.

Çünkü gazeteci olarak değil bir insan olarak onunla ilgili yazı yazmak istedim.

Neden, bu ülkenin, milletin bizlerin siyasetçiden, gazeteciden, kraldan ve soytarıdan çok İnsan'a ve Adam'a ihtiyacı var. Dışıyla değil içiyle güzel olan insan ve adam olana ihtiyacımız var.

Bence Siyaset İktidarı ele geçirme sanatı...

İktidar olmada ganimeti elde etme çabasıdır.

Ömer Özmen partisinin ülke yönetiminde iktidar ve muktedir olduğu bir dönemde birileri için ganimet olan koltuktan kalkması onun ne kadar insan ve adam olduğunu da gözler önüne serdi.

Bu arada içime atmayayım hani denir ya, "Biz Kırk Haramiyiz, kırkımızda birbirimizi biliriz.." onun için kırk hareminin kırk oyununu da biliriz... Yani Ömer Özmen'in nefsini tuş edip bıraktığı koltuk için gıybet başta olmak üzere her türlü günahı işlemekte şeytana takla attıranları ve sırtımızı neden sıvamak istediklerini biliriz.

Ömer Özmen, Allah senden razı olsun ki Allah'ın senden razı olduğuna inanıyorum.

Çünkü Allah merhametli, adaletli ve mütevazi kullarını sever...

O Allah ki bazen bir kapı kapatır, bin kapı açar kullarına.

Ne güzel kulsun ki Allah sana kendi kapını kendine kapattırdı... İnanıyorum ki senin yüreğin bu berraklığıyla hem bu alemin hem de gerçek alemin tüm güzel kapılarını açacaktır.

Kılavuzumuz Allah yolunda yürüyenlerdir.