• ADÜ’de adrese teslim ihale…

    Aydın Şafak Gazetesi'nin kamuoyuna yansıttığı Adnan Menderes Üniversitesi'nde adrese teslim yemek ihalesi iddiaları gerçeklik kazandı. Gazetemizde yer alan haberde Bircan Firması konu edilmişti. Önceki dönemlerde 8 yıl üst üste yemek ihalesini alan firma, Aydın dışından getirdiği personel ile eleştirilere konu olmuştu. Haberimizde firmanın son olarak girdiği ihaleden eksik evrak nedeniyle elendiği, ardından Kamu İhale Kurumu (KİK) e yaptığı müracaatla ihaleyi iptal ettirdiği duyurulmuştu. İhalenin yine bu firmaya verileceği iddiaları gündeme taşınmıştı.

    08:24:20 | 2024-07-04

    Aydın Şafak Gazetesi'nde yayınlanan iddiaların gerçekliğe kavuştuğu ortaya çıktı.

    Ulaşılan bilgilere göre; Bircan Firmasına yemek ihalesi, doğrudan temin ile verildi. Olağanüstü şartlar olmamasına rağmen neden doğrudan temin usulü ile adı geçen firmanın ihaleleri adeta adrese teslim şekilde aldığı, şu anda ADÜ koridorlarındaki başlıca tartışma konularından birini oluşturuyor.

    Daha önceki yıllarda ADÜ’de doğrudan teminler ile yemek ihaleleri yapılmıştı. Fakat o dönemde pandemi olduğu ve tüm öğrenciler üzerinden ihaleye çıkılmaktansa zaten öğrenim online yapıldığı için, düşük bedellerle ve kamuyu zarar uğratmayacak şekillerde ihaleler gerçekleştirilmişti.

    Günümüzde olağanüstü şartlar olmamasına rağmen neden doğrudan temin ile ihaleden önce duyurduğumuz Bircan Firması’na ihalelerin verilmesi, açıklığa kavuşturulmayı bekleyen konuların başında geliyor.

    GERÇEKLER NETLEŞMEYE BAŞLADI

    Öte yandan önceki Rektör Osman Selçuk Aldemir ve 20 yönetim kurulu üyesi hakkındaki iddialar, adeta ortada bir kumpas olduğu yönündeki tespitlere doğru evrilmeye başladı. Bilindiği üzere 2022 yılında Sayıştay tarafından yapılan incelemede, Diş Hekimliği İnşaatındaki tasfiye konusunda bir sakınca görülmemiş ve dosya kapatılmıştı. Fakat üzerinden iki yıl geçtikten sonra medyaya servis edilen haberler ve siyasilerin araya konulup yapılan baskılarla alınan özel izine, dosya tekrar açılmıştı. Bu da tasfiye değil fesih ve zimmet çıkarıldığı şeklinde saptırmalarla haberlere konu ettirilmişti. Ardından bu haberler delil gösterilerek dosya yeniden işleme sokulmuştu.

    Sorgu sürecinde olan dosyayla ilgili ulaşılan bilgiler, bu kadarına pes dedirtti.

    Ulaşılan bilgilerde Üniversite İç Denetim mekanizmasının harekete geçirildiği, burada görevli kişinin iki günde hazırladığı 800 sayfalık raporun delil gösterildiği belirtiliyor.

    Sayıştay tarafından bile üç ayda incelemesi yapılamayacak 800 sayfalık raporun iki günlük sürede nasıl hazırlandığı merak konusu oluyor.

    Edinilen bilgi ve iddialara göre, bu raporlar ve haberler önceden hazırlandı. Rektör Bülent Kent de yanlış yönlendirilerek, soruşturmanın yeniden başlatılması için gayret sarf edildi. 800 sayfalık raporun iki günde nasıl hazırlandığı sorusundan yola çıkıldığında, kumpas iddialarına yönelik değerlendirmelerin gerçeklik boyutu kazanması sürecine hızla ilerlendiği görülüyor.

    Bir diğer husus ise önceki Rektör Osman Selçuk Aldemir hakkında ortaya atılan iddialarla ortam dikkati başka yere çekilirken, Diş Hekimliği için 320 milyon liraya verilen ihalenin içeriği hakkında…

    320 milyonluk bu ihaleyle ilgili pek çok bilgilerin yer aldığı ve yasal olarak zorunlu tabelaların neden olmadığı veya varsa görünecek yerlere konmadığı ayrıca sorgulanıyor.

    FETÖ SORUŞTURMALARI JET HIZIYLA KAPATILDI İDDİASI

    Ulaşılan bilgi ve iddialara göre, Devlet tarafındna gönderilen ve haklarında FETÖ irtibat-iltisakı soruşturması istenilen yaklaşık 30 ismin dosyaları, jet hızıyla kapatıldı. Bu isimlerden bazıları şu anda yönetim kurulu dahil üst düzey görevlerde bulunuyor. Bu dosyalar kapatılırken MİT-EMNİYET ve diğer ilgili devlet kurumlarından ayrıca görüş, bilgi belge istenilip istenimediği, cevap arayan sorular arasında yer alıyor.

    KUŞADASI DİŞ HEKİMLİĞİ GÜZELLİK MERKEZİNE Mİ DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR?

    Ulaşılan bilgi ve iddialar arasında yer alan bir başka konu ise Kuşadası Diş Hastanesi.

    ADÜ Kuşadası Diş Hastanesi olayı ise, kamuoyunun büyük tepkisini çekti.

    Ulaşan bilgilere göre yazları yaklaşık bir buçuk milyon nüfusa ulaşan Kuşadası İlçesi'ndeki ADÜ Diş Sağlığı Hastanesi, sağlık turizmi adı altında güzellik merkezine dönüştürüleceği, burada saç ekim dikimi yanı sıra diğer güzelleşme ve estetik alanlarında hizmet verileceği öğrenildi.

    Oysa Kuşadası'ndaki ADÜ’ye ait binalar, Diş Hekimliği alanında hizmet vermek için tasarlanmıştı. Kamuoyu iddialar karşısında biraz sert, biraz mizahi şekilde tepkisini gösteriyor. Vatandaşlar, “İllaki sağlık turizmi yapacaklarsa mevcut binayı diş hastanesi olarak açsınlar, onun yanına sağlık turizmi için ek bina yapsınlar. Önemli olan halkın genel sağlığıdır. Güzellik merkezi kuracaklarsa adını Dilan Polat koysunlar” şeklinde eleştiri ve göndermede bulundular.

    DİDİM’DEKİ SOSYAL TESİSLER ÖZEL SEKTÖRE Mİ DEVREDİLECEK?

    ADÜ hakkında ortaya atılan bir diğer iddiaysa, Didim İlçesi Akbük Mahallesi'nde bulunan sosyal tesisler. Bu çok değerli binaların özellikle bakımlarının yapılmadığı ve kasıtlı çürümeye terk edildiği öne sürülüyor.

    İddialara göre kasıtlı şekilde bakım ve onarımı yapılmayan çok değerli sosyal tesisler, “Bizim bütçemiz yok. Buraların bakım ve işletme maliyetini karşılayamıyoruz. Özzel sektöre kirlayalım onlar işletsin” gerekçesiyle, yakın çevreden bazı isimlere devredileceği kaydediliyor. Bu durum ayrıca bazı isimlerin perde gerisinden menfaat temini iddialarına da ortam hazırlıyor.

    DUVAR MÜTEAHHİTİ İŞİ YARIM MI BIRAKTI?

    ADÜ Kampüsü’nde inşaatına başlanılan güvenlik duvarı hakkındaki iddialarsa, akıllara durgunluk veriyor. Olması gerektiği şekilde güvenlik amacıyla inşasına başlatılan ve öğrencilerin, “Berlin Duvarı” şeklinde tanımladığı inşaat işleri yarım kaldı.

    Ulaşan bilgi ve iddlara göre zehir tacirleri yüklenici firma yetkililerini tehdit etti. Bu tehditlere dayanamayan firma yetkilileri ise, ihale süreci ve inşaat çalışmalarını yarım bıraktı. Bununla ilgili üniversite camiası ve kamuoyunu aydınlatmak adına ADÜ’den bir açıklama yapılmazken, ilgili konudaki dosya bilgilerine şu anda kimsenin ulaşamadığı da iddia ediliyor.

    REKTÖR KENT ANKARA’DA

    Tüm bunlar yaşanırken ADü Rektörü Dr. Bülent Kent'in, hızlı bir şekilde Ankara'ya gittiği ileri sürüldü. Aslında kişilik olarak çok mülayim ve tam bir beyefendi bilim adamı olarak tanınan Rektör Kent'in gelişmeler açığa çıktıkça Ankara ile beraber önlem almak arayışında bulunduğu belirtiliyor.

    Rektör Kent'in etrafında oluşturulan çemberin sürekli önceki Rektör Osman Selçuk Aldemir üzerinden ortaya atılan tartışmalarla gündemi oyalayıp, kendi planlarını adım adım hayata geçirdikleri iddiasının, Rektör Dr. Bülent Kent ve Ankara tarafından görülmeye başlandığı, gelen bilgiler arasında yer alıyor.