• Ah bu koltuk ah…

    Paranın ve yetkinin konuşturduğu boş insanlar oturmamalı koltuğa… Koltuğa oturan elindeki meşaleyi yakmalı. Yakamıyorsa, izin vermeli yakanlara…

    21:22:03 | 2017-12-08

    Sanırsınız ki koltuğa oturanlar, gökyüzünün kirlenen mavisini yıkayıp temizliyorlar…

    Ağaçsız kalan kuşlara yuva kuruyorlar…

    En güzel şiirleri yazıp, acıları dindiriyorlar…

    Yitirilen umutlara, kırılan hayallere, endişeli yarınlara, umut ışığı oluyorlar…

    Hayır! Tek yapılan toplantı…

    * * *

    Toplana toplana toparlak oldunuz… Sürekli toplantı, gelsin çaylar, gitsin kahveler, ekmek elden su gölden, ohhhh gel keyfim gel… Nasıl olsa işleri yapan bir ahmak bulunur…

    * * *

    Paranın ve yetkinin konuşturduğu boş insanlar oturmamalı koltuğa…

    İl başkanlıkları rızk verici olmamalı, iş ve işçi bulma kurumu hiç olmamalı…

    Koltuğa oturan cam gözüyle değil, can gözüyle bakmalı. Kalben, aklen, ilmen görmeli olup biteni…

    Koltuğa oturan elindeki meşaleyi yakmalı. Yakamıyorsa, izin vermeli yakanlara…

    Birlikte yürüdüğü insanların ufku geniş ve büyük olmalı.

    At gözlüğü ile iş yapılmaz, ancak iş takipçiliği yapılır…

    Koltuğun etrafında, el etek öpen yalaka takımı değil, sağ-sol, doğu-batı, aşure gibi karma bir lezzet olmalı. Fikrine güvenen ‘fikir hürriyeti’, inancına güvenen  ‘inanç hürriyeti’ yapmalı…

    * * *

    Takım kaptanı şampiyonluğa oynayacaksa eğer, takımı çok iyi kurmalı. Benim yerim garanti, oturdum koltuğa nasıl olsa deyip oyuncuları başıboş, donanımsız, antrenmansız sahaya çıkarmamalı. Yoksa ya sakatlık olur, ya da oyun kaybedilir…

    Deneyimli, donanımlı, zeki, çalışkan, dürüst bir muavininiz yoksa, koltuğa oturup yola çıkılmaz. Ne kadar usta şoför olursanız olun, yolun bir yarısında ya uykunuz gelir ya da yorulursunuz. O zaman vay haline, size güvenip o araca binen yolcuların…

    * * *

    Ne varsa bu koltukta artık önüne gelen, hiç bir vasfı olmayan bilmem ne müdürü olup oturuyor koltuğa...

    Ortalık koltuktan, dernekten ve başkanlıktan geçilmiyor… Ne işe yaradığını bilmediğimiz ‘ebabil kuşlarını öttürme derneği’, ‘Eğri patetesleri doğrultma derneği’ daha neler neler…

    Bu kadar dernek, bu kadar başkanlık olunca, koltuk kapmaca yarışı tam gaz… Koltuğa oturunca da toplanma yarışı. Sürekli toplanıp çay kahve içmekten, ne Rize’de çay kaldı, ne de çalışan insan…

    Falanca nerede diye sorsan, tek cevap ‘toplantıda…’

    Güzel insanlar güzel atlara binip gitmesin artık.

    O güzel koltuklara güzel insanları oturtalım.

    Ülkemiz için, insanlık için, gelecek için sağ-sol demeden birlik olalım…

    Aşure tadında mükemmel bir lezzet olsun…

    Aşureyi sokakta yaşayanlar da yer, zenginde yer, fakirde yer, sağcıda yer, solcuda yer, camiye gidende yer, ataist de yer, içkici de yer.

    * * *

    Gelin hep birlikte bu suçludan kurtulalım.

    Çıkaralım aramızdan koltuğu…

    Güneş ufuktan doğarken, yürüyelim arkadaşlar…