Didim önceki Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay başkanlıktan gitti fakat karıştığı vukuatlar bitmedi. Atalar sözü can çıkar huy çıkmaz misali Başkanlık dönemindeki tutum ve davranışlarını devam ettiren Atabay, bu kez 220 promil alkollü kazaya karıştı.
Görgü tanıklarının ifadelerine göre, 31/10/2024 tarihinde 1467 sokakta olaylar zinciri şöyle gelişti;
34 ATB 52 özel plakalı Nissan Navara aracıyla yolculuk yapan Atabay, duran bir araca arkadan çarptı. Kaza sonrası araç sahipleriyle tartışmaya girdi. Olay yerine gelen güvenlik görevlileri ile de tartışmaya başlayan Atabay, kamu görevlilerine karşı ağır ifadeler kullandı.
Atabay daha sonra polis zoruyla hasataneye götürüldü. Yapılan kontrolde 220 promil alkollü çıktı. Ehliyetine de trafiği tehlikeye sokmaktan 6 ay süreyle el konuldu ve 100 promil üzeri alkollü olduğu için Savcılığa sevkedildi.
Olayların başlangıcından sonuna kadar hastane kontrolleri dahil kaza mağduru taraf ile polislere karşı tehdit-hakaret içeren ağır ifadeler kullandığı görgü tanıklarınca beyan edilen Atabay, yaşananlar sırasında eski arkadaşlarını aradı. Bunlardan biri eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Erhan Gülveren idi. Bunun yanında İlçe Emniyet Müdürü Yunus Dinç'i de arayan Atabay ona ulaşamayınca Asayişten A. isimli bir polisle irtibata geçti.
Ardından bu kişilerin girişimleri ile tehdit ve hakaretlere uğrayan polislerden şikayetçi olmamalrı istenildi.
Bilindiği gibi Atabay'ın başkanlık döneminde yine böyle olaylar yaşanmış, tehdit, hakaret hatta darba uğrayan polislerden şikayetleri siyasi ve bürokratik baskılarla geri çektirilmişti.
Atabay'ın olaylar sırasında, “Ben bu şehrin belediye başkanıyım. Ben devletim. Siz beni nasıl götürürsünüz” şeklindeki ifadelerle, hastane ortamı dahil ortalığı bir birine kattığı da ulaşan iddialar arasında yer almıştı.
Atabay hakkında yürüyen ve hala sonuçlanmayan bir başka olayda ise 2019 yılında makam aracında polis tarafından yakalanan ruhsatsız silah soruşturması yer alıyor.
Silahı kimse kabullenmediği yani suçu kimse üstlenmediği için soruşturmanın beş yıldır sürmesi, kamuoyunda çeşitli sorulara yol açıyor.
Sıradan bir vatandaş bu tür olaylara karıştığında karga tulumba götürülüp anında tutuklanırken, kamuya örnek olması gerektiği halde kamu düzeni ve güvenliğini tehlikeye atan bu tür kişilerin karıştığı olaylarda gösterilen mülki ve adli hogörünün halkta yarattığı huzursuzlukaların da dikkate alınmasını, kamu adına talep ediyoruz.
Aydın Valimiz ve İl Emniyet Müdürümüz başta ilgili bürokratlara da ayrıca çağrıda bulunuyor, “Ömrü merminin ucunda geçen şerefli Türk polisi vatan evlatlarımız her gelenin şamar oğlanına çevireceği yolun çocuğu değildir. Bulunduğunuz makamlardaki asli göreviniz, şehitlerin kanıyla yıkanmış o üniformanın şerefini korumak Devlet itibarının ayaklar altına alınmasını önlemektir” hatırlatmasında bulunuyoruz.