Örgütlü suç kapsamı dahil onlarca soruşturma dosyası olan ve 11 adet kovuşturma dosyası bulunan kişi Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürütmeye devam etmektedir.
Şehrimizin yıllarca milyarlarca liralık bütçesini yönetmiş hala daha yönetmeye devam etmektedir.
Konu kapsamında yasaların yaklaşımı nedir diye bakacak olursak;
Anayasamızın 127. Maddesi belediye başkanlığı sıfatı için gerekli halleri açıklamakta ve görevleri ile ilgili suçlar kapsamında soruşturma ve kovuşturması devam eden belediye başkanları kesin hükme kadar görevlerinden uzaklaştırılabilir denmektedir.
Aynı şekilde 5393 sayılı kanunda yer alan 47. madde ise bu işlemlerin hangi usullerle yapılacağını açık olarak belirtmektedir.
Kaldı ki 674 Sayılı KHK kapsamında 38. maddenin de değerlendirilmesi gereken hususları ve terör iltisakı konuları da gündeme alındığında 36 aydır süren soruşturmaların kamu hukuku ekseninden çıktığı kabul edilmelidir.
Hakkında onlarca soruşturma ve kovuşturma bulunan kişinin hala görevini ve makamın gücünü kullanmaya devam etmesi aynı zamanda soruşturma ve kovuşturmaların selameti açısından engel teşkil ettiği de göz önünde bulundurulursa geç kalınmış bir bürokrasi süreci ile karşılaşıyoruz.
Yani sonuç olarak soruşturmalar üzerinde baskı, tehdit ve yasadışı yöntemlerle lehe çevirmeye çalışma durumu söz konusu olma ihtimali ve bu yönde ifade vermiş tanık ve sanıkların ifadeleri de göz önünde bulundurulması zorunluluk haline gelmiştir.
Peki bahsi geçen belediyede tek usulsüzlük iddiası bununla mı sınırlıdır?
Elbette değildir.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 140. Maddesi, hakkında cezai kovuşturma süren devlet memurları hakkında 138. maddede yer alan kişiler tarafından açığa alınabileceğini belirtmiştir.
Kimdir bu 138. Maddede yer alan isimler.
Vali ve Atamaya yetkili kişilerdir.
Konu hakkında belediyede yer alan usulsüzlük ise hakkında 23 ayrı suçtan zincirleme görevi kötüye kullanma suçuyla kovuşturması devam eden kişi asaleten ASKİ Genel Müdür Yardımcısı, sonra vekaleten ASKİ Genel Müdürlüğü’ne, son olarak da ASKİ Genel Müdürü olarak asaletinin onanması Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan belediye başkanı tarafından istenmiştir.
Burada Belediye Başkanı cezai kovuşturması olan bir memurunu açığa almak bir yana dursun hızla makam ve mevki tevdi etmeye devam etmektedir.
Sizce böylesi açık seçik bir durumda hala daha makam ve mevki vermeye çalışmasının altında yatan sebep ne olabilir ki?
Bu sebep detaylıca incelenmeli ve sonuçlandırılmalıdır.
Ayrıca sadece ASKİ Genel Müdürlüğü’nde değil Genel Sekreterliğe vekalet ettirdiği kişinin 3 yıldır kendisiyle birlikte devam eden “silahlı terör örgütü şüphelisi” olması, kişiyi Özel Kalem Müdürlüğü istisnası ile memur yapmış olması, kısa süre de hem Genel Sekreter Yardımcısı hem de Genel Sekreterliğe vekalet eder hale getirilmiş olması dikkat çekicidir.
Bu kişi memuriyetinin ardından kısa sürede ciddi maddi edinimler kazanmış hatta FETÖ şüphelisi olmasına rağmen FT plaka lüks bir araç sahibi olmuştur.
Tüm bu sürecin detaylıca ele alınarak gerekli yasal yollara başvurulması Aydınlılar adına vicdani ve ahlaki sorumluluktur.
Bu konu hakkında yetkili İçişleri Bakanı ve bürokratlarının ivedilikle idari ve adli uygulama için tassarufta bulunması kamu menfaati açısından elzemdir.
TÜM KAMUOYU BİLMELİDİR Kİ;
HİÇ BİR KAMU KAYNAĞI BAZI SİYASİ VE BÜROKRATLARIN ARPALIĞI DEĞİLDİR.