Siyasi kulislerden edinilen bilgilere göre;
Her zaman kendisini vaz geçilmez aynı zamanda partisinin üzerinde gören Özlem Çerçioğlu, Kuşadası’ndaki toplantıda alıştığı ilgi ve alakayla karşılanmadı. CHP'li ilçe belediye başkanlarıyla vekillere karşı yapılan linç kampanyaları sonrası asli sorumlu olarak gösterilen Özlem Çerçioğlu'nun yüzünden tüzük hazırlatıldı.
Bilindiği gibi CHP tüzüğünde üç dönem kuralı konuşulmuştu.
Bunun üzerine öfkelenen Özlem Çerçioğlu Aydın değil İzmir'de yayın yapan bir kuruluşa verdiği röportajda bir daha aday olduğunu ve de sanki vereceklermiş gibi vekillik veya bakanlık istemediğini belirterek, beşinci dönem de aday olacağını açıkladı.
Oysa seçimler daha yeni gerçekleşti. Bunun yanında 100 yıllık geleneğe sahip olan ve Cumhuriyetle yaşıt CHP’de adaylar Parti Meclisi, Genel Başkan takdiri ve diğer yetkili kurullar tarafından belirleniyor.
Çerçioğlu'nun beş yıl önceden yapmaya kalkıştığı emrivaki, bu gelişme sonrası partisine şantaj olarak yorumlandı. Öte yandan konuyla ilgili Aydın Şafak Gazetesi olarak AK Parti kulislerinde yaptığımız araştırmalarda onların da, “Başımıza dert mi lazım. Kendi tabanımızdan bile oy alamayız. Biz de kapılar kapalı” beyanatları, tarafımıza açıkça iletildi.
ÇERÇİOĞLU'NUN DÜNYA SİYASET TARİHİNDE GÖRÜLMEMİŞ CEZALANDIRMA YÖNTEMLERİ
Öte taraftan siyaset arenası bu gelişmelerle çalkalanırken Özlem Çerçioğlu'nun partisine şantaj kokan tavırlarına, parti genel merkezinin de çok tepkili olduğu vurgulanıyor.
Özlem Çerçioğlu seçimin hemen ardından önce Kuşadası, ardından Didim'e siyasi anlamda adeta düşman hukuku uygulamış, yandaş medyasıyla linç operasyonuna girişen Çerçioğlu, dünya siyaset tarihinde görülmemiş cezalandırma yöntemlerine başvurmuştu.
Kuşadası plajlarının devlet tarafından ilçe belediyesine devredilmesi sonrası hem de tam sezon önü plajlardaki tuvaletler, duş kabinleri, büfeler, parklardaki banklar, su borularına kadar sökülmüştü. Hatta ilçe içinden geçen ve BŞB sorumluluk alanında bulunan Damlacık Deresi, halk sağlığını tehdit eder derecede temzilenmeden bırakılmış, lağım çukuruna döndürülmüştü.
Bu şekilde halkla Kuşadası Belediyye Başkanı Ömer Günel karşı karşıya getirilmeye ve sonrasında Ömer Günel, Ergün Poyraz üzerinden düzenlenen iftira dolu dosyalarla partisinden ihraç ettirilme kumpasına maruz bırakılmıştı.
Aydın Şafak Gazetesi yaptığı araştırmalarda kamu parasıyla alındığı halde bu malzemelerin bir ksımının Aydın BŞB Efeler Arıtma Tesisi bir ksımının Fen İşleri Daire Başkanlığı’na ait alanda çürümeye terk edildiğini fotoğraflamıştı. Hatta bu malzemelerin yanında deprem için bağışlanan ve depremzedelere gönderilmesi gereken portatif barınma malzemelerinin de aynı alanda çürümeye terk edildiği ortaya çıkmış, neden depremzedelere gönderilmediği anlaşılamadığı gibi Aydın BŞB’den de bir yanıt gelmemişti.
Daha sonra Didim Belediye Başkanı Hatice Gençay ile yaşanan sürtüşmelerde, benzer husumuet dolu davranışlar sergilenmişti. Bu skandal cezalandırma yöntemleri haricinde yıllardır Özlem Çerçioğu tarafından maddi, manevi korunup kollanan Ergün Poyraz'ın yaptıkları, artık tüm CHP’de bardağı taşıran damla olmuştu.
Ergün Poyraz ilk olarak uzun süredir ağıza alınmayacak iftira ve hakaretlerle Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel'e saldırmıştı. Daha sonra gelişen süreçte bu kez CHP Aydın vekilleri Bülent Tezcan-Süleyman Bülbül- Hüseyin Yıldız , İl Başkanı Hikmet Saatçı, sonrasında da CHP Lideri Özgür Özel ağır hakaret ve iftiralara maruz kalmıştı.
Özgür Özel ve ailesi Ergün Poyraz tarafından “Fetö’cü terörist” olarak saldırıya uğramış, CHP ise parti olarak lağım çukuru ilan edilmişti.
Özlem Çerçioğlu ve güdümündeki medyası Ergün Poyraz aleyhine tek kelime edememiş ve etmelerine Özlem Çerçioğlu tarafından izin verilmemişti. Bununla birlikte Özlem Çerçioğlu tarafından Atatürk ile yaşıt Efeler Belediyesi'nde konuşlandırılan yapılanmanın adeta iş insanlarını haraca bağladığı iddiasıyla belediye binası, iki kez kalabalık gruplarca basılmıştı.
ONLARCA YARGILAMA VE ONLARCA SORUŞTURMA DOSYASI MEVCUT
Kendisini sürekli, “Çalmaz çaldırmaz, yemez yedirmez” propogandasıyla halka lanse eden Özlem Çerçioğlu hakkında, onlarca dosyadan Aydın Ağır Ceza ve Asliye Ceza Mahkemelerinde yargılanması sürüyor. Soruşturma izni verilen yeni dosyalar da, İçişleri Bakanlığı tarafından Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi Özlem Çerçioğlu'nun suç işleyen ve memuruiyetten atılma cezaları almalarına rağmen alt kadrosunu koruyup kolladığı için, hakkında zincirleme görevi kötüye kullanmaktan suç duyurusu yapılmıştı. ASKİ Genel Müdürü Hakan Olkaç iki kez zincirleme görevi kötüye kullanmaktan memuriyetten ihracı gerekirken terfi ettirildi ve asaleti yasa dışı şekilde onaylatıldı. “İki yıl içinde haberimiz olmadı” şeklindeki yasalarla uyuşmayan mazeretlerle, bu eyemler gerçekleştirildi. Yetmez gibi Hakan Olkaç hakkında ayrıca yapılan suç duyurusunda, Özlem Çerçioğlu'nun eşi Ercan Çerçioğlu'nun yakın arkadaşı olan Adnan Hacırecepoğlu isimli kişiye yasa dışı şekilde ve hayali ihalelerle kaynak aktarıldığı, ses kayıtlarıyla Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulmuştu
Çerçioğlu'nun yönetim kademesinde bulunan çok sayıda ismin başta görevi kötüye kullanmaktan cezalar aldıkları halde haklarında tek bir soruşturma açılmamış olması, Aydın BŞB’de kurulduğu öne sürülen Kleptokrat düzenin kanıtları olarak kamu oyunda yer bulmuştu. Öte yandan, CHP’den bir daha aday olamayacığını anlayan Çerçioğlu, imalı olarak “AK Parti’ye kaçarım” şantajında bulunması ve bunun için Ergün Poyraz aracılığı ile AK Parti eski Milletvekili Rıza Posacı’dan medet umar hale geldiği siyasi gündeme yansımıştı.