Aydın’ın duayen gazetecisi Atilla Dağıstanlı Aydın CHP’de yaşanan grift olaylara ışık tutmamaya çalışıyor. Sosyal medya hesabındaki paylaşımında CHP’de kurduğu kumpaslar nedeniyle partisinden atılan ve daha sonra bağışlanarak partiye yeniden alınan Fatih Akkentli ile uzun yıllar Aydın’da CHP’ye emek vermiş Ayhan Başdemir’in partiden atılmaya çalışmasını konu alan Usta Gazeteci Atilla Dağıstanlı, Ayhan Başdemir’in neden CHP’den atılmak istendiğini irdeleyen yazısında olayların perde arkasını irdeliyor.
İŞTE USTA GAZETECİ DAĞISTANLI’NIN “CHP AYDIN’DA NELER OLUYOR?” BAŞLIĞI İLE KALEME ALDIĞI O YAZISI..
Olanların hangisinden başlayacağım, şaşırdım.
Fatih Akkentli CHP Yüksek Disiplin Kurulu Kararı ile 24. 08. 2017 tarihinde CHP üyeliğinden çıkarılıyor.
Aradan yaklaşık iki yıl geçtikten sonra Parti Meclisi’nin toplantısında bağışlanma istemi kabul edilerek bağışlanıyor.
Bağışlanıyor ama; Fatih Akkentli’nin bağışlanma talebinin işleme konulması için CHP Tüzüğü’nün 72. maddesine göre kendisinin doğrudan başvurusu olsa bile bunun CHP Aydın İl Örgütü’ne sorulması ve yöneticilerin görüşlerinin alınması gerekiyor.
Peki tüzükte belirtilen bu kural çalıştırılmış mıdır?
CHP Aydın İl Yöneticilerinin söylemlerine göre CHP Aydın İl Başkanı Ali Çankır bu konuda yöneticilerin görüşlerini almadığı gibi toplantıda yapmamıştır.
Diyelim ki Ali Çankır il yöneticilerinin görüşlerini almadan kendi başına buyruk hareket ederek “olur” verdi.
Bu tüzüğü ihlale giriyor mu?
Girse bile ne olacak ki; çünkü kendisine yapılacak bir yaptırım yok.
Balla kaymak elle koymak.
Yani baş yönetici istediği zaman keyfi hareket edebiliyor.
Astığım astık, kestiğim kestik…
Amma…
Amma yaaaaa,
Görünen o ki bu iş büyüyecek…
Neden mi?
Nedeni şu; giyotini çalıştıranlar şimdi Ayhan Başdemir’in başını demirinden ayırmaya hazırlanıyorlar…
Yani Ayhan’ın başını bir yöne, başını sağlama aldığı Demiri bir başka yöne fırlatmaya hazırlanıyorlar…
Artık bunu nasıl yapmayı düşünüyorlar, satırla mı Kılıç’la mı göreceğiz..
Ayhan Başdemir’e gönderilen yazı da iki imza var.
Sol baştaki imza CHP İl Sekreteri Okan Kılıç’a, hani bir zamanlar Mümin Kamacı’ya sahip çıkmak anlamında CHP İl binası önünde protesto eylemi yaparken ateşli konuşmalar yapan ve Mümin Kamacı’nın görevden alınmasını protesto etmek için partisinden istifa ettiği ileri sürülen şimdiki CHP İl Sekreteri Okan Kılıç ve İl Başkanı Ali Çankır’a ait.
Yazıda deniliyor ki:
“CHP tüzüğümüzün 68. maddesinin 1. fıkrasının b/d bendleri uyarınca ‘KESİN ÇIKARMA CEZASI’ ile CEZALANDIRILMANIZ istenmektedir.”
Ve devam ediliyor:
“Parti tüzük ve kurallarına, görev ve sorumluluklarınızın üyelik ile bağdaşmayan tutum ve davranışlarınızdan dolayı ve partinin temel ilkelerine aykırı siyasal çalışmalara ve eylemlere katkıda bulunduğunuzdan dolayı suçlanmaktasınız.”
Peki Ayhan Başdemir’i ihbar eden kim?
İşte o muhbir vatandaş her zaman olduğu gibi perde arkasında…
Gerekçeye bakın gerekçeye, “partinin temel ilkelerine aykırı siyasal çalışmalara ve eylemlere katkıda bulunduğunuzdan dolayı suçlanmaktasınız..”
Peki böylesine caf caflı iddiaları kanıtlayacak bir belge var mı?
Yok.
Kim ihbar etmiş?
Yok.
Ya arkadaş bir ihbar nedeniyle savcının karşısına çıktığında savcı iddianame hazırlıyor, yargısız infaz yapmıyor.
Gelelim Ayhan Başdemir’in eylemlerine.
Ayhan Başdemir ne yapmış?
Ayhan Başdemir doğma büyüme Cuma Mahallesi sakinlerindendir.
Ve CHP’nin Cuma Mahallesi’ndeki örgütleyicisidir. (Bunun anlamını görmek isteyenler mahallelerin seçim sonuçlarını araştırabilirler.)
Ayhan Başdemir’in mahallelisi bir vatandaş telefon açıyor ve “AYHAN ABİ AYBA’DAN BİR KAÇ KİŞİ BİZİM MAHALLEDE KAPI KAPI GEZEREK PARTİYE ÜYE KAYDEDİYORLAR VE ÇALDIKLARI HER KAPIDAN KARŞILARINA ÇIKANLARA, ÖZLEM HANIMIN SELAMI VAR, CHP’YE ÜYE OLURSANIZ YARDIMLAR DAHA DA DEVAM EDER” diyorlar.
Ayhan Başdemir, durumu CHP İl Başkanı Ali Çankır ve Efeler İlçe Başkanı Polat Bora Mersin’e yazılı olarak bildiriyor.
Bildiriyor; ama her iki merkezde de “ÇIT” yok.
Şimdi bir düşünelim bakalım.
Herhangi bir siyasi partinin örgütlenmesini kim yapar?
Eğer CHP’nin örgütlenmesini Büyükşehir Belediyesi’nin bir ünitesi olan AYBA yapacaksa, İl ve Efeler ilçesine ne gerek var? İl ve İlçe örgütlenmeyi yapıyorsa o zaman neden partiye yıllarca emek vermiş, ilçe başkanlığı yapmış Ayhan Başdemir bu çalışmalardan uzak tutuluyor? Yoksa birileri CHP’yi Aydın ili içinde kendine göre yeniden örgütlenme çalışmalarına girdi de bizim mi bundan haberimiz yok?
CHP İl Başkanı Ali Çankır ve Efeler İlçe Başkanı Polat Bora Mersin, Ayhan Başdemir’in yazılı bildirimini ihbar kabul edip araştırma yapmaları gerekmez miydi?
Hatta böylesi önemli bir eylemi Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na duyurmuş olsalardı, Çerçioğlu’nun bu tür örgütlenmelerin AYBA tarafından değil il ve ilçe örgütleri tarafından yapıldığını açıklardı diye düşünüyorum.
Düşünüyorum; ama Çerçioğlu’nun böyle bir açıklama yapmadığını da merak ediyorum.
Yani seçimler öncesi Ayhan Başdemir’e güvenen Çerçioğlu’nun sessiz sedasız kalması da garibime gidiyor.
Hatta anımsatmamda yarar var, Barış Altıntaş’ın Efeler ilçe başkanlığına karşı çıkanlar olacağını, Çeştepe toplantısında olaylar çıkabileceğinin duyumları alındıktan sonra Ayhan Başdemir ve Remzi Uğur, bana “Ortamın gergin olduğunu bu nedenle de üyelerimizi sakinleştirmek, çıkması olası bir olayı yani kardeş kavgasını önlemek için” benden yapıcı bir konuşma yapmamı istemişlerdi.
Çeştepe’deki konuşmamın sonunda her şey çok güzel olmuş, Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu defalarca bana ve Ayhan’a teşekkür etmişti.
Şimdi ne oldu da Ayhan Başdemir saf dışı bırakılmak istendi.
Bu demektir ki; BUGÜN AYHAN’A yarın BİZE.
Ayhan Başdemir’e sordum:
- Ayhan hakkındaki suçlamalara ne diyorsun?
Ayhan güldü ve “Abi bir savunma yazdım ve disiplin kuruluna verdim. İstersen sana da vereyim” dedi.
Yıllarca CHP’de örgütlenme çalışmaları yapmış, İlçe başkanlığı görevinde bulunmuş, son genel kurulda da birlikte çalışırken Özlem Çerçioğlu ile tam bir ekip çalışması yaptığına tanık olduğum Ayhan Başdemir’in neden birden bire derdest edilerek kellesinin alınması isteniyor, işte onu çözmeye çalışıyorum.
Aslında yüzde 90 oranında çözdüm; çünkü her şey Muharrem İnce’nin CHP Genel Başkanı olma eylemiyle başladı,
Daha sonra bir dönem önceki milletvekili Dr. Metin Lütfi Baydar’ın oğlunun düğününde gelişti, şimdi sonuca doğru gidiyoruz.
Merak ediyorum.
Dr. Metin Lütfi Baydar Efeler Belediye Başkanı olmayı kabul etseydi bu olaylar meydana gelir miydi?
Eeeee..
Hepsini birden paylaşacak değilim.
Sırası geldiğinde...