Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin...
Şehrin sevilen evladı. İki dönem baro başkanlığı yaptı. Babası da adliye kökenli bir adalet görevlisiydi. Ailecek çok sevilen ve saygı duyulan insanlardır. Her canlıya karşı sevgide kusur etmezler. Beyefendilik ve alçak gönüllülük, aile gelenekleridir. Kalp kırmaktan özellikle kaçınırlar. Öyle haramla, rüşvetle, yolsuzlukla işleri olmaz. Kısacası medeni ve üst kültür seviyesinde bir aile gelenekleri vardır.
Anıl Yetişkin her gittiği yerde kendini alçakgönüllü şekilde tanıtır. Vatandaşların sorunlarını dinler, çözüm üretmeye çalışır. Günümüz siyasetçilerinde hastalık haline gelen kibir onda yoktur. Gerçek bir tevazu sahibi olduğu için halka tepeden bakmaz. Peki böyle bir başkan Efeler ve Aydın için şans olması gerekirken, şu anda durum nedir?
Bakalım mı Anıl Yetişkin'in alt kadrosuna. Aslında kendi kurmadığı, kuramadığı, Özlem Çerçioğlu'nun hazırlayıp dikte ettiği sarmala.
Görelim mi Çerçioğlu, artık neredeyse yüz kızartıcı suçlardan ceza almamış veya yargılanmamış personelin kalmadığı Aydın BŞB’ye çevirmeye çalıştığı Efeler Belediyesi'nde nasıl bir yapılanma oluşturmuş.
Barış Altıntaş...
On kişiye sorsanız, hakkında tek iyi kelime duyamazsınız. Halkta karşılığı sıfır. Öyle mesleki kariyeri falan olan biri değil. Tek özelliği, Çerçioğlu'nun emir erliği. Gel der gelir, git der gider. Çerçioğlu ona ne görev biçtiyse, harfiyen uyar. Çünkü bilir ki patronu olmasa, gerçek bir sıfır. Aslında hayali Efeler Belediye Başkan Adayı olmaktı.
Polat Bora Mersin...
Hesapta hızlı solcu. Onun da durumu farklı değil. Ne kariyer var, ne halkta karşılık. Herkesin gözden kaçırdığı bir konu vardır. Nasıl olur da o kadar kariyerli insanların içerisinden Çerçioğlu halkta karşılığı sıfır Bora Mersin'e BŞB Başkan Vekilliği görevi vermiştir?
Olayın özünde, La Perla vardır.
Anıl Yetişkin'e istediklerini yaptıramayınca bizzat dil uzatmış, hatta onun yerine ahkam kesmiştir. Ardından o makama getirilerek ödüllendirilmiştir. Buradan şu anlamı çıkarabiliriz. Tüm talimatlar, Çerçioğlu'ndan. Konuşana değil, konuşturana bakın demiş atalar. Bu beyzade de siyaseten sıfır.
Ozan Çavuşoğlu...
Taş döşeme işçisi olarak girdiği belediyede, Özlem Hanım'ın sekreteri ile olan evliliği sonrası, hızla basamakları yükselip gölge ASKİ Genel Müdürü olarak tanımlanır. Durmuş Tuna'nın ifşaatlarına göre, insanları izleme, kaydetme, hatta darba varan olayların yönetici amiri konumundadır. Bir dönemler Özlem Çerçioğlu'na karşı Haldun Haşmet Aysan'a bilgi sızdırmasıyla da bilinir.
Sonraki U dönüşü ardından HDP-DEM temsilcisi olarak, bağlantı kurma görevinin ona verildiği herkesçe bilinir. Fakat hemşehrileri bile ondan adeta nefret eder. O yüzden Doğu-Güneydoğulu vatandaşlarımızın yaşadığı Telli Dede - Osman Yozgatlı - Ovaeymir bölgelerinde Çerçioğlu, siyasi tarihinin en düşük oyunu almıştır. Dağıtılan onca yardım, tahsis edilen onca kadroya rağmen. Ve de ünlü ve lüks mekanların bulunduğu Kızılcaköy Mahallesi’nde değeri on milyonlarla ölçülen arazi ve taş villanın perde gerisi sahibi olduğu, defalarca haberlere yansımıştır. Hatta ve hatta dördüncü taş villayı Kuşadası -Yaylaköy Mahallesi civarlarında yaptırdığı da, söylentiler arasındadır.
Emin Aydın'ın son yazısında gündeme taşıdığı iddialara göre, Tekistil Park'taki restoranın gizli ortağıdır. Bunun yanında Anıl Yetişkin'den Nevzat Biçer Parkı'ndaki restoran kiracısını çıkartarak, perde gerisinde ortak olduğu kişilere tahsisini talep ettiği de aynı yazıda yer almıştır.
Maceraları bununla bitmez Ozan'ın.
Seçim döneminde lise mezunu olduğu halde Konya Selçuk Üniversitesi mezunu olduğunu sosyal medya künyesine yapıştırmış, gerçek ortaya çıkınca apar topar silmiştir. BŞB’nin Sağlık işleri Koordinatörü ve olayların adamı Giyotin lakaplı Kadir Karakoç ile Barış Altıntaş'ın da içinde olduğu bir organizasyon kurup, sağlık ve iş güvenliği alanlarında ihalelere müdahil oldukları iddiasını da, defalarca Aydın Şafak olarak kamuoyuyla paylaştık. Hatta Hipokrat yaşasa ona doktorluğu bıraktıracak gayri ahlakilkler ve hukukileriyle bilinen kıymetli Doktorları Karakoç, bazı olayları kapatmasıyla da gündeme gelmiştir. Ne de olsa o doktor çalıştığı özel hastaneden yargılanan isimlere temin ettiği gerçek dışı raporlarla mahkemelerin yıllarca sürmesini sağlayan kişidir.
Rıza Yörüyen...
Seçimlerde Özlem Çerçioğlu'nun ardından, ağzında sakızla yürüyen ve paranın başına geçirilen isim. Onun halka saygısı sıfır olduğu için halkın ona sevgisi de sıfırdır.
Süha Bayırlı...
İktidarı birden çok maaşlı danışmanlarla suçlarken kendini bilmem kaç yerden maaş alandır. Seçim dönemi parayla adaylık sözü verdikleri, belgeleriyle kanıtlanmıştır. Onun da halkta karşılığı sıfır olup, sadece patronun emir eri olduğu için koltuğunun altına dört karpuz sıkıştırılan biridir. Partide durmaz, Efeler Belediyesi'nden çıkmaz. Hatta Anıl Yetişkin'i saf dışı bırakıp, ayrı salonlarda belediye meclis üyeleriyle toplantı yapan ve Çerçioğlu adına talimatlar yağdıran zat-ı muhteremdir. Bunlar Çerçioğlu yapılanması...
Gelelim bürokrasi kesimine.
Orada Didim'den getirilen İbrahim Metin Başer ile Germencik'den transfer Muttalip Özsemerci var. İkisi de çıkan haberlere göre MHP kökenli. Geldikleri yerlerde haklarında çok sayıda iddialar bulunuyordu aynı yolda devam ediyorlar. Hatta ve hatta Muttalip Özsemerci hakkında tarafımıza bir video ulaştırılmıştı.
Videoda Özsemerci'nin Germencik Belediyesi'nde iken bekar veya dul kadınlar karşısında sinirli bir şekilde yarı çıplak gezindiği, kadınların da bunları kaydettiği görülüyordu.
Atamalardan önce bu görüntüler Anıl Yetişkin'e ulaştırıldı. Anıl Yetişkin Özlem Hanım'a yolladı. İleride büyük sıkıntılar yaşanacağını belirtti. Fakat Özlem Hanım ilk aşamada köpürdü hikayesi yazılsa da, baktık şahıs başkan yardımcılığı koltuğunda. Zaten Özlem Hanım tandanslı bir tane hakkında şaibe olmayan kişi tanısam, protezler dahil ne kadar diş varsa kıracağım.
Bu iki ismin arkasında Milletvekili Evrim Karakoz ile Ozan Çavuşoğlu olduğu yazıldı, çizildi. Siz ufak işleri geçin, Özlem Hanım var deyin. Bir de aradan Tamer Toyran sıyrılmaya çalışıyormuş. Eski İmar Müdürü. Mesut Özakcan ve önceki dönemlerden kalma. Onun da ister istemez yakın çalışma arkadaşları mevcut. Arkasında siyasi bir güç olmasa, öyle bu işlere girme cesareti yoktur.
Şu an o güç var mı, varsa kimdir onu araştırıyoruz.
Eninde sonunda buluruz.
Şimdi toparlayalım olayları.
Bu gruplar Moğol sürüsü gibi, imar ve ihalelerden pay kapma yarışında.
Örneğin La Perla projesi...
Proje yüklenicileri de sıfır kalibre. Doğru düzgün haklarını savunamıyorlar. Haberler cevapsız kaldığı için, şamaroğlanı ve şaibeli konumuna düştüler. O nedenle yukarıda tek tek saydığımız gruplar, her biri bir şeyler koparma peşinde.
Ya sosyal medyadan açıklama yapıyorlar ya ellerinin altındaki gazetecilerden. Tabii onlara da pay verme vaadiyle haber serisi yayınlatıyorlar. Yayınlar deseniz haber serisi değil, sanki derslerde okutulacak şantaj serisi...
Yalnız ölümcül bir hata yaptıklarının farkında değiller.
Kuyumcu ve dövizci diye iki iş insanını koparma peşindeler.
Onlar boğazlarını tıkayacak farkında değiller.
Kuyumcu Ahmet Kızılkaya dövizci İlhan Gönendi. İkisi de Özlem hanım tarafından devr-i alemde üst makamlara getirilmişti. Çok şeye tanıklar. Hele İlhan Gönendi yanında Veysel ile beraber bir kış günü, sırıl sıklam yağmur ve fırtınada yaşadıklarını anlatsalar, bazıları insan içine bile çıkamazlar...
Moğol sürüsünün saldırısı karşısında, olanlar Efeler ve Aydın'a oluyor.
Anıl Yetişkin hizmet derdindeyken bu sürü onun dahi haberi olmadan dolap üzerine dolap çeviriyorlar.
Okumuşsunuzdur son haberleri.
Artık imar vurgun pazarlıklarını, barlarda hem de halkın huzurunda yapıyorlar.
Kör cesaret mi desem, cahillik mi desem, kafaları çekerken bulutlar üzerinde mi uçuyorlar desem. Ağzınızla için mübarekler ağzınızla...
Şimdi, “Ayrı gruplardan oluşan, temelde Özlem Çerçioğlu tarafından oluşturulan bu yapılanmanın asli hedefi neden Anıl Yetişkin?” sorusunun cevabını arayalım.
Çünkü Anıl Yetişkin, Avukat kökenli bir hukuk adamı. Ve husumeti sevmeyen, insancıl, hizmet öncelikli bir yapısı var. Yasa dışılıklar, imar, ihale vurgunları hiç birine bulaşmaz, bulaştıramazlar. O nedenle hayatları siyaset üzerinden çıkar teminiyle geçen bu siyasi yağmacı ve katliamcı Moğol sürüsü, Anıl Yetişkin'i kendi planlarına engel görüyor.
Yetişkin'e kumpas üzerine kumpaslar kuruyorlar.
Bu yolla bezdirip, belediye başkanlığından istifasını istiyorlar. İşte o zaman yandı gülüm keten helva. Rüşveti elinde sallaya sallaya göstermeden, o belediyeden içeri kimse giremez. Kuş girse yumurtasını isterler, kedi girse yavrusunu.
Anıl Yetişkin'e nasıl mı kumpas kuruyorlar?
Başkan Yetişkin seçim öncesi, “Hiç kimsenin ekmeğiyle oynamayacağız, kimseyi çıkarmayacağız” dedi. Ya Özlem Çerçioğlu tarafından konuşlandırılan Moğol sürüsü ne yaptı? Mobingler, sürgünlerle sosyal soykırım uyguladı. Kimi işten atıldı, kimileri kendi işi bırakmaya zorlandı.
Ozan Çavuşoğlu - Süha Bayırlı - Barış Altıntaş - Polat Bora Mersin hazırladıkları listelerle kimin atılacağını, kimin alınacağını dikte ettiler.
Peki kimi açığa düşürdüler?
“Kimse ekmeğinden olmayacak” diye söz veren, Anıl Yetişkin'i.
La Perla Projesi'nde ne yaptılar?
Anıl Yetişkin hukuki mevzuatı bildiği için, sürünün koparma operasyonuna alet olmadı. Bu nedenle özellikle Barış Altıntaş ile Polat Bora Mersin, hadleri ve yetkileri olmadığı halde, büyük olasılık patron hanım talimatıyla Anıl Yetişkin'e verdiler veriştirdiler.
Daha önce de Mehmet Fatih Atay'dan görevi devralması sırasında saldırmışlardı. Kendi emirlerindeki medya ile Anıl Yetişkin aleyhine haber üzerine haber yaptırıp, siyasi lince kalkışmışlardı. “Efeler sinekten geçilmiyor, her yer çöp” haberlerini de Özlem Hanım'a bağlı bu Moğol sürüsü kaleme aldırmıştı. Aynı dönemde medya üzerinden aynı tezgahı, Kuşadası'nda da kurmuşlardı. Şu anda kendi kontrollerindeki basın bürosu üzerinden kumpasa devam ediyorlar. Bir boruyu boyayıp parka dikmişler, büyük hizmet diye haber servis etmişler.
Kim eleştirildi? Anıl Yetişkin...
Mümkün olduğunca ailevi olaylara girmemeye özen gösteririm. Fakat burada mecburum. Efeler’de Basınıan başına getirdikleri isim, sıkı sıkıya Özlem Hanıma bağlı. Eşi de öyle. Efeler Belediyesi personeli kavgayı ayırmak isterken öldürüldü. Efeler Belediyesi sitesinden ne kınama var ne haber. Hatta cenazeye katılan tek isim, Efeler Belediye Başkanı Anıl Yetişkin... Moğol sürüsünden kimse yok.
Burada basın masasının görevi nedir?
Önce Efeler Belediyesi adına taziye mesajı yayınlamak. Üzerine Anıl Yetişkin'in katıldığı cenaze töreniyle ilgili halkı bilgilendirmek. Bunlar yapıldı mı? Hayır. Akşamına da Efeler Belediyesi sayfasından Zabıtalarla Park Bahçeler personelinin maçı canlı yayınlandı. Aslında canlı yayınlanması gereken, son görev cenaze töreniydi. Haber Aydın Şafak’ta yayınlandıktan sonra tepkiler ardından gece yarısı apar topar cenazeden kareler servis edildi.
Peki eleştirilerin odağında hiç suçu olmadığı halde kim vardı?
Yine Anıl Yetişkin...
Kumpasları bitmedi...
Bu kumpası açığa çıkaran medya kurumlarına, hesapta Anıl Yetişkin'i övüp, üzerine sövdürdüler. Burada kim zan altında kaldı? Anıl Yetişkin. Kim hasım sahibi oldu? Anıl Yetişkin.
Düşünsenize bize kahpeler, alçaklar diye söven gazeteci kılıklı pespaye ağızlılar, aynı paylaşımda Anıl Yetişkin'i yedirmeyiz naraları attılar. Buna ters algı denir....
Küfürler ve Anıl Yetişkin adının bir arada kullanılması, Anıl Yetişkin'i azmettirici ve ağzı bozuk biri gibi gösterir. Buna bilinçaltı kurgulama denir. Bunlarda onu bilimsel olarak yapacak zeka olmasa da, böyle abuk sabuk yapmaya çalışıyorlar işte.
İşler bununla mı sınırlı? Hayır...
Basının başındaki ismin eşi de, Özlem Çerçioğlu'nun emir eri bilinir. Geçmişte şirketler üzerinden maaş bağlanmıştı. Şimdi hem Efeler, hem de BŞB’den maaşlı. Zaten Efeler Belediyesi'nden kime ne dağıtılacağı da, BŞB’de Özlem hanımın katıldığı toplantıda belirlendi. Emir erleri ödüllendirildi, hoşnut olmadıkları afaroz edildi. Alın size halkın kesesinden besleme basın modeli... İktidarda kınadığımız ne varsa aynısı Çerçioğlu yapılanmasında mevcut. Hem de her yönüyle.
İşte hem BŞB hem Efeler'den maaşlı, eşi de Efeler basının başında bulunan şahıs, BŞB’den servis haberleriyle CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül'ü yerden yere vuruyor. Bunun da faturası Anıl Yetişkin'e...
ANIL YETİŞKİN’İN YAPMASI GEREKEN
Geliyoruz, “Anıl Yetişkin ne yapmalı?” sorusunun yanıtına.
Bence bir gecede bu Moğol sürüsünün alayını görevden almalı. Hem de çekinmeden. Hiç korkmasın medya saldırısı olur, siyasi baskı olur, şu olur bu olur. Hiç biri, hiç bir halt yiyemez. Kuşadası ve Didim örneğinde olduğu gibi alayı bozguna uğrar, darma dağın olurlar.
Çünkü alayının altı bir karış pislik... Kaldırsınlar kafalarını da görürüz o zaman. Nasılsa kimi imar, kimi ihale, kimi yakınlarına iş diye kuzu kuzu sana gelecekler Anıl Başkan. Yetki sende, kalem sende... Hepsinin geleceği, senin iki dudağının arasında.
Özlem Hanım'ın telefonlarını bile açmaya gerek yok. Niye ağız dolusu tantanayla kafanı şişiresin ki? Yok Efeler'e hizmet vermem dese, Kuşadası'nda olduğu gibi halk lanetler. Meclis üyeleri adım attırmaz derse, alayının göbeği sana bağlı. Propoganda gücü sıfır... Çünkü kadrosu gibi medyası da artık sıfır... Asker mektubu yazmaktan acizlerin eline kaldı. Onlar sana muhtaç Anıl Başkan, sen kimseye muhtaç değilsin.
Çünkü haram peşinde koşan sen değilsin. Halka hizmet etmek isteyen, halkın sevdiği kişi sensin. Sana diyim mi Anıl Başkan; Bu Moğol sürüsünün alayı boş teneke... Boş tenekeden ne kadar ses çıkarsa, bunların da sana karşı yaptırım gücü o kadar. Tenekeyi verdin mi hurdacıya, ne ses kalır ne seda... Ve emin ol bu sürüden Efeler Belediyesi'ni temizlediğin an, bu şehirde kahraman olursun.
Şunu da bil; Şu an herkes Mehmet Fatih Atay'ı mumla arıyor.
Bunun müsebbibi sen değilsin, Özlem Hanımın çevrene monte ettiği Moğol sürüsü.
Koy alayını bir gecede kapıya, o belediye üç tane namuslu bürokrat ile uçar.
Sana da öyle bir siyasi ve medya desteği yağar ki, sen bile şaşarsın...
Genel Merkez bile senin yanında durmazsa, o gün bu kalemi kıracağım.
Başka çaren yok başkan...
Ya yumruğu vurup efsane olacaksın, ya gazoz...
Kaybedeceğin ne var ki?
Zaten bu Moğol sürüsü yüzünden kaybeden sen değil, halk oluyor...
Bu vicdani muhasebeyi yaptığın an, yapman gerekenin de bu olduğunu anlayacaksın...