Karacasu ilçesinde işlenen üniversiteli Gamze cinayetiyle ilgili iddianame tamamlandı. Savcılar tarafından hazırlanan iddianame, Nazilli Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Gamze Gürgen’in katil zanlısı PTT Kargo Dağıtıcısı Kenan Altun hakkında iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 36 yıl hapis cezası istendi.
Nazilli Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek davanın ilk duruşması 12 Ağustos ta yapılacak. İddianameye göre, kasten öldürme suçlaması ile yargılanacak olan katil zanlısı Kenan Altun ifade verdiği ifadesinde suçlamaları kabul etmedi. Şunları söyledi:
“Karacasu ya kargo dağıtmak için gittim. Nazilli’den Karacasu yol ayrımından geçerken bekleyen genç bir kız gördüm. Yanına yaklaştım. Karacasu’ya mı dedi. ‘Evet’dedim. Aracın önüne bindi. Yenice beldesini geçtikten sonra Karacaören yol ayrımında durdum. ‘O tarafa kargom var, benimle gelir misin yoksa devam mı edersin’dedim. Amacım birlikte olmaktı. Doğruyu söylersem gelmez diye düşündüm. Bu nedenle ‘kargo dağıtacağım’diye yalan söyledim.”
BİRA ŞİŞESİYLE KAFASINA VURDUM
Ormanlık alanda arabayı durdurduğunu söyleyen Hakan Altun şöyle devam etti:
“Daha önceden bildiğim ormanlık alana geldim. Arabayı durdurdum. Kıza birlikte olmak istediğimi söyledim. Bana ilk önce baktı. Sonra arabadan indi. Bende arabadan indim. Yerde bulunan bira şişesini eline aldı. Bende elinden aldım. Bira şişesini almaya çalıştığım esnada orada bulunan çukura düştük. Bira şişesi ile kafasına vurdum. Vurduğumda bira şişesi kırıldı. Biraz sersemledi. Hareket edemedi.”
AYAKLARINDAN TUTUP SÜRÜKLEDİM
“Daha sonra ayaklarından tutup sürükledim. Hareketsiz bir şekilde çukurun içinde dururken ayaklarından tuttum. Çekerek yukarı çıkardım. En son bulunduğu yere getirdim. Ben sürürken gözleri açıktı. Yaşıyordu. Oraya bıraktım. Etraftan taş aldım. Aldığım taşla kafasına üç defa vurdum. Vurduğum yer alın kısmı idi.”
ARABAYA BİNDİĞİMDE HIRILTI VARDI
“Ben bıraktığımda ölmemişti. Hırıltı vardı. Kafasına vurduğum taşı attım ve araca bindim. Yanında bulunan çantası arabada kalmıştı. Çantayı 5-6 kilometre ilerideki dere kenarına attım. Telefonun içindeki sim kartı çıkarıp telefonunu bir yere, sim kartını başka bir yere attım. Cüzdanında 30 lirası vardı. O şekilde fırlattım. Beni ihbar eder diye de İzmir’e kardeşimin yanına gittim. Kocası polis memuru idi. Nasıl teslim olmam gerektiğini soracaktım. Evlerinde bir süre oturdum. Daha sonra çıkıp Buca’da Şirinyer karakoluna teslim oldum.”