CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'de haftalık düzenlenen grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, TBMM'ye gönderilen Irak ve Suriye tezkereleri hakkında, "Keşke Meclis'te bilgilendirme yapılsaydı. Şimdi torba tezkere yapmışlar. 'Gelin buna evet deyin' diyorlar. Neden? gel, otur bir bilgi ver. 6 ay, 1 yıllık tezkereler gelirdi. Şimdi 2 yıl niçin 2 yıl?" diye sordu. CHP lideri, tezkerede bulunan yabancı askerlerin Türkiye'de bulunma maddesi hakkında ise MHP lideri Bahçeli'ye sorular yöneltti.
Ankara Şehir Hastanesi'nde görevli Asistan Dr. Rümeysa Berin Şen'in nöbet sonrası geçirdiği trafik kazasında ölmesini değerlendiren CHP lideri Kılıçdaorğlu, "Bir sağlık çalışanının 36 saat çalışması kadro eksikliği var demektir. Neden var olan kadroları boş tutuyorsunuz? Bunlar insan değil mi? Bu ülkede size her türlü olanağı sağlayacağız." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Şu anda her evde araba var, kapıcısında araba var, şu anda ikinci el araba yetişmiyor. Bunları nasıl görmemezlikten geliyorsun" sözlerine tepki gösteren Kılıçdaroğlu, "Sen o arabayı, cep telefonunu alırken kaç lira vergi ödediğini biliyor musun? Acaba o şahıs yaşam kalitesi diye bir deyimin olduğunu biliyor mu?" diye sordu.
10 büyükelçinin Osman Kavala çağrısı sonrası başlayan tartışmaların ekonomiye etkisini değerlendiren CHP lideri, "Son günlerde yaşadığımız olaylar Türkiye'nin yönetilmediğinin en güzel kanıtı. Bakanlıkların devre dışına çıkarıldığını gösteriyor. Tüm kararların bir kişi tarafından alındığını gösteriyor. Son olarak büyükelçiler olayı. Ekonomi allak pullak oldu. Dışişleri, bürokratlar çalıştı. Dolar ne oldu? Fatura 84 milyonun sırtına yüklendi. Bir devlet, bir kişinin iki dudağına teslim edilemez. Dolar tırmandı, kim kazandı? Kazanan devlete dolarla borç verenler, dolarla ihale alanlar, dolarla geçiş ücreti alanlar. Kaybeden 84 milyon. Kamunun iç borcu 240 milyar dolar. Dolar her 10 kuruş arttığında vatandaşa binen yük 24 milyar lira. Bir zam yağmurunu hepimiz biliyoruz." dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşması şöyle:
Çok ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğumuzu ben de biliyorum; esnafımız da, vatandaşımız da. CHP olduğu sürece hiç kimse endişeye kapılmasın. Bu ülkenin demokrasisini büyütmek, gelirini büyütmek gibi tarihi bir görevimiz var. Bu görevin başındayız.
Bir sağlık çalışanının 36 saat çalışması demek kadro eksikliği var demektir. Dışarıda atama beklemeyenleri neden atamıyorsunuz? Varolan kadroları kimler boş tutuyor? 2 Temmuz günü bakan, 'Atama bekleyen sağlıkçıları atayacağız' diyor, ne oldu? 740 bin sağlık çalışanı atama bekliyor. İnsanı robot olarak gören bir anlayış olabilir mi? Sağlık çalışanlarına sesleniyorum; yurt dışına gideceğim diye bir telaşa kapılmayın. Sizlere her olanağı sağlayacağız, bütün sağlık çalışanlarını başımızın üzerinde taşıyacağız.
Jandarma Uzman Çavuş Burak Tortumlu terörle mücadelede yaralandı. Helikoptere alındı Erzincan Mengücek Gazi Araştırma Hastanesi'ne getirildi. Helikopterin ineceği yer yoktu. Başka bir yere iniyor ambulans yok. Arkadaşları müdahale ediyor, taşıyor ve arkadaşımız şehit oluyor. Sorumlusu kim? Eskiden askeri hastaneler vardı. Örneğin GATA vardı. Bu askeri hastaneler neden kapatıldı? Hangi gerekçe ile kapatıldı? Dünyada hastanesi olmayan tek ordu Türk ordusu. Terörle mücadelede muharebe alanında iyi yetişmiş doktor doğrudan müdahale etmesi gerekirken o alanda hekim bırakmadınız. Askeri hastaneleri açacağız diye söz verdiler açmadılar. İçeride FETÖ'cüler vardı dediler. E Saray'a bak. Baktığın zaman FETÖ'cü ordusu görürsün, o zaman sarayın sesi bile kalmazdı. İktidarımızda ilk bir hafta içinde askeri hastanelerin tamamı açılacak.
15 Temmuz gazisi için 'tırnağı kırılsa gazi sayacağız' dedi. Vücudunda mermi var sen bunu nasıl gazi saymazsın? Gazilere söz veriyorum. Az kaldı geliyor gelmekte olan. Çözeceğiz; inançla, kararlılıkla çözeceğiz. Bu işin siyaseti mi olur?
Parlamentoda milliyetçi geçinenler bunu bilmiyorlar, Saray'dan emir alacaklar. Ne zamandan beri milletçiler birilerinden talimat, emir alır?
Bu iktidar batının çiftçisine çalışıyor. Size sırtını dönmüş vaziyette. Yem hammadesine dışarıdan 58 milyar dolar ödemişiz. Sonra dalga geçiyor; cep telefonun var mı? Elinden gelse onu da alacak. Tam bir ahlaksız siyaset algısıyla karşı karşıyayız.
Türkiye'yi 'gri listeye' aldılar. Terörü finanse eden kaynaklara göz yumuyorsunuz açıklaması yaptılar. Türkiye Cumhuriyeti'nin itibarını ayaklar altına almaya bu hükümetin ne hakkı var?
'Her evde araba var' diye bir şey söylemiş bu şahıs. Buna mı göz diktiniz? Arabası var diye zengin sanıyor. Kaç lira vergi ödediğini biliyor musun sen? Acaba o şahıs, 'yaşam kalitesi' diye bir şeyi biliyor mu?
(Büyükelçiler açıklaması) Türkiye böyle bir rezaleti yaşamadı. Olayı nasıl düzeltebiliriz diye gece gündüz çalıştılar. Peki dolar ne oldu? Fatura, 83 milyonun sırtına yüklendi. Cumhuriyet tarihinde böyle garip bir yönetime tanık olundu mu? Bir devlet, bir kişinin iki dudağına teslim edilemez.
Bahçeli'ye soruyorum; yabancı askerler kim? Sen yabancı askerler Türkiye'de konuşlanacak sen el kaldıracaksın. Söyleye bakalım milliyetçi sen misin, biz miyiz? Yabancı askerlerin Türkiye toprağını çiğnemesini istemiyoruz. Vatanseverseniz bu rezilliğe son verin. Taliban mı, ABD mi, Fransa mı, Yunan mı kimi çağıracaksın? Kim bu yabancı güçler?