• Metin CAN' ın Kaleminden

    Bu işin sonu nereye varır derseniz, Pelikan operasyonları yaptırır, çıkacak kaos nedeniyle suçu Süleyman Soylu-Abdülhamit Gül ikilisine yıkar, hem onları kabine revizyonu diye görevden aldırır, hem de belediyelere çökmüş olur.

    18:33:33 | 2020-04-24

    DİYET...

    Bir önceki yazımızda, tek parti devleti gibi görülen mevcut iktidar yapısının aslında üçlü ana gruba, oradan alt gruplara bölündüğünü yazmıştık. Ana gruplar olarak merkezde artık tüm kamu oyunun bildiği Pelikan denen yapının, sağında eski NATO’cular olarak adlandırılan Bahçeli –Mehmet ağar çizgisi, solunda ise Avrasyacılar denen ve de gelenekçiler-Yenilikçiler olarak adlandırılan, gelenekçileri Doğu Perinçek’in sözcülüğünü yaptığı grup olarak faaliyet gösterdiklerini kaleme almıştık.

     Bunun yanında dışarıya karşı tek cephe gibi görünen iktidar yapısının, kendi içerisinde bir birlerine karşı hamleler ile, konumlaını güçlendirmeye çalıştıklarını aktarmıştık. Buradaki asli çekişmenin Damat Berat Albayrak’ı veliaht olarak gören Pelikan yapısıyla İçişleri Bakanı Süleyman soyu, abdülhamit Gül gibi isimleri tasfiye etmeye çalıştığını da, ayrıca vurgulamıştık. Çünkü Pelikan yapısının baskısı sonucu bu iki isim, Bahçeli-Ağar cephesi koruması altına girdiğini de belirtmiştik. Pelikan yapısının iktidar partisi içerisinde güçlü bir konuma gelen Süleyman Soylu’dan asli endişesinin, AKP içerisinde otorite bağımlısı, nispeten eğitim seviyesi düşük ve milliyetçilik duyguları daha ağır basan kitleyi kendi üzerinden MHP’ye akıttığı gerekçesiyle tasfiyesinin istendiği, yaşananlar analiz edildiğinde karşınıza bir gerçeklik olarak çıkar.

    İşte bu hakimeyet mücadelesi içerisinde sokağa çıkma yasağı sırasında Süleyman Soylu’nun istifası ve reddi gelişmeleri gündeme gelmiş, Peelikancılar istifanın onaylanmasını isterken, eski NATO’cu ve Avrasyacı kanatların Süleyman Soylu tarafında saf tutması ile istifa, şimdilik rafa kalkmıştı. Fakat bu içerideki hesaplaşma görünen o ki tamgaz devam ediyor. Süleyman Soylu-Avdülhamit Gül ikilisi sadece AKP tabanında mevzi kazanmaları nedeniyle değil, aynı zamanda Pelikan yapısının istediği şekilde CHP’li belediyelere operasyon yapmamaları nedeniyle hedef alındıkları da, diğer bir etkendir.

    Pelikancılar, daha önce bunu bir kez denediler. Özellikle Sabah Gazetesi ile yancılarında çıkan haber ve makalelerde Erkan Karaarslan ile iş yapan Aydın-İstanbul dahil 34 CHP’li Belediyeye operasyon yapılması, kayyım atanması istenmiş, bu talepleri toplumsal kaos çıkacağı aşikar olduğu için, İçişleri Bakanı Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül tarafından reddedilmişti. Çünkü Pelikancılar’ın sürekli, ‘FETÖ Belediyeler İmamı’ iftirasına rağmen Erkan Karaarslan hakkında Emniyet Genel Müdürlüğ ve MİT tarafından bunun gerçek dışı olduğu, resmi yazılarla ilgili mahkemelere iletilmişti. Kaldı ki Erkan Karaarslan sadece CHP’li Belediyeler değil AKP-MHP’li belediyeler, bakanlıklar, çok sayıda devlet kurumuna danışmanlık yaptığı da ortaya çıkmıştı.

    Soylu ve Gül, Pelikan komplosuna alet olmayınca Pelikan tarafından oldukça alçaltıcı kara propoganda haberlerine maruz kalmış, kendileri yaptıkları açıklamalarla cevabını vermişlerdi. Aynı Pelikan, şimdi yine aynı teraneyi tekrarlıyor. Devletin asli güvenlik kurumları tarafından verilen resmi evraklara rağmen, Aydın_istanbul arasında kurdukları bağlarla, CHP’li belediyelere operasyonlarda ısrarını sürdürüyor. Kısaca eski NATO’cu ve Avrasyacı denilen kanatlara, ‘Sizin dediğinizi yaptık, Süleyman Soylu’nun koltuğunda kalması için ses çıkarmadık. Şimdi sizler de CHP’li belediyelere operasyon yapıp, bizlere milletin vermediğin sahip olduğunuz siyasal güç ile verin...’ Yani bildiğiniz diyet istiyorlar.

    Bu işin sonu nereye varır derseniz, Pelikan operasyonları yaptırır, çıkacak kaos nedeniyle suçu Süleyman Soylu-Abdülhamit Gül ikilisine yıkar, hem onları kabine revizyonu diye görevden aldırır, hem de belediyelere çökmüş olur.

    Onların planları bu da, her iki isim de ailecek kökten siyaset ve devlet süzgecinden gelen isimlerdir, halkta karşılıkları vardır. Pelikancılar gibi tepeden inme, her devrin menfaat grubu altları boş değil anlayacağınız. Eğer ki Erkan Kararslan üzerinden delilsiz, temelsiz siyasi bir operasyon düşünüyorlarsa, tutuklanmadık AKP li Belediye Başkanı, Bakan, Genel Müdür, Daire Başkanı kalmaz.

    Bir de bunların yerel Pelikancıkları var... Kılıktan kılığa giren, her daim menfaat peşindeki, yerin göğün kabul etmedikleri. Siyasetçi-Gazeteci-işadamı üçgeni... Onları bir sonraki yazımızda işleyeceğiz... Şimdilik evde kalın, sağlıcakla kalın.