• Halk susacak mı?

    Çerçioğlu ve yapılanması yüzlerce milyon dolarlık yolsuzluk-usulsüzlüklere ilişkin onca dosyaya muhatap, onca davaları sürerken AK Parti'ye geçince aklandılar mı şimdi? Çok yerde defalarca asfalt döktük diye dökmeden milyarlarca lira yolsuzluk iddiaları delilli şekilde ortadayken, suçlular haber yapan gazeteciler mi? Aydın Tekstil Alanı'nda restorasyon için 14 milyon liraya ihaleye çıkıp şu ana kadar mükerrer ihalelerle ve sadece işlerin yarısı için bir buçuk milyar harcayan Çerçioğlu makbul kişi de, yazanlar mı suçlu? Aile şirketine götürüldüğü öne süren yüzlerce milyon liralık bakır çatılar ve hurdalarla ilgili haberler de cabası... Hangi birini yazalım bu yüzlerce milyon dolarlık yolsuzluk iddiası dosyalarının?

    07:43:08 | 2025-10-22

    Son günlerde Aydın'da yaşananlar, 105 yıl önceki işgal günlerini hatırlatıyor.

    Fiili siyasi derebeylik düzeni...

    Şehirde bir kasvet kol geziyor...

    Suç ve günah yumağına batmış bir yapı, eylemlerini haber yapan gazeteciler tutuklandıkça adeta bayram ediyor.

    Bir kez daha Gazeteci-Yazar Ergün Poyraz'ın tutuklanma gerekçesini hatırlatalım.

    Yıllar önce Aydın BŞB Başkanı Özlem Çerçioğlu, Adnan Menderes Çiftliği'nin hemen yanında, vasıflı tarım arazisi kapsamında yaklaşık on dönüm yer aldı.

    Yasal olarak sadece 75 metre kare tarım amaçlı bir kondu yapılabilecek araziye, 900 metre kare villa ve havuzu, müştemilatı ile toplam bin iki yüz metre kare malikane yapıldı.

    Şikayet konusu olunca, başta iktidar medyası yüzlerce haberde, manşetlere taşındı.

    Görüntüleri de yine iktidar medyası çekip yayımladı.

    Üzerinden yıllar geçti, aynı haber bir sosyal medya kullanıcısı tarafından paylaşıldı, Ergün Poyraz da o kişiden alıp yayımladı.

    Kişisel verilerin gizliliğini ihlalden, hemen ertesi gün tutuklandı.

    Şeker hastasıydı, ilaçları verilmedi.

    Haberlere yansıyınca, iki gün sonra tedarik edildi.

    Bu nedir biliyor musunuz?

    Kasten ölüme sebebiyete gidecek bir tutum ve tavır.

    Aynı zamanda ayağında çıkan yara sebebiyle rahatsızlığı büyüdü.

    Çünkü cezaevi mikrobu denilen, bir tür ölümle sonuçlanabilecek mikrobik durumdur.

    Kapalı alanda normalin iki katı insan barındığı için, mikrop ve hastalık yayımı çok kolaydır.

    Nereden mi biliyorum?

    Özlem Çerçioğlu ve Ergün Poyraz birlikte çalışırken, Poyraz'a hakaret ettiğim gerekçesiyle iki ay kapalı cezaevinde yatmıştım.

    Sebebi de, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel'e kurulan kumpaslardı.

    Zaten Poyraz, bu kumpasları delilleriyle daha sonra kendi açıkladı.

    Poyraz'a hakaret gerekçesiyle merdiven altında yattığım koğuşta, benden önce iki ölüm yaşanmıştı.

    Yine aynı şekilde küçük yara sebebiyle vücudun enfeksiyon kapması.

    Ergün Poyraz'ın başına da, aynısı gelmiş belli ki.

    Avukatının açıkladığına göre şu an hastanede, bilinci kapalı ve ayağı ya da parmakları kesilecek şekilde yatıyor.

    Ya Çerçioğlu yandaşları ne yapıyor?

    İnsanlıklarını, imanlarını, vicdanlarını kaybetmiş şekilde, üç kuruşun aciz kurbanları olarak davul çalıyorlar.

    Bir demet para görünce, dokuz parende atan, gazeteci kisveli çöl bedevileri gibidir bunlar.

    Eğitimsiz, vasıfsız, ilkesiz, iradesiz, hiç bir mukaddesatları olmayan, bir kemiğin ardından dilleri bir karış dışarıda koşan modeller.

    * * *

    İkinci olay, Gazeteci Emin Aydın'ın tutuklanması.

    Yine Çerçioğlu trolleri bayram yaptılar.

    Tehditler savurdular.

    Herkese ibret olsun dediler.

    Halbuki ibretlik ve sonları kamu vicdanında facia olacak kendileriydi.

    Emin Aydın, haberlerden dolayı kesinleşmiş cezaları nedeniyle gözaltına alınıp cezaevine gönderilirken görüntüleri çekilip yayımlandı.

    Yapılmak istenen basitti...

    Bunu geçen yazımda vurgulamış, “Aydın'da halk destekleri yok. Anketler facia ve düşme eğilimi devam ediyor. Bunun için korku faktörünü kullanacaklar” demiştim.

    Dediğimi yaptılar...

    Ki bu ayak takımından korkan, bunlar gibi olsun.

    Zamanında FETÖ celladı Zekeriya Öz ülkeyi titretirken, onun ne halt olduğunu ilk kez yazan, gündeme taşıyan Aydın Şafak Gazetesi olarak bizdik.

    O ihanet şebekesinden korkmayıp mermi ucunda mücadele veren bizler, bu ayak takımında mı korkacağız?

    İşin garibi ne biliyor musunuz?

    Emin Aydın, Özlem Çerçioğlu cephesi tarafından yıllar boyu, “Bunlar AKP'li” diye etiketlendi.

    Seçimler geldiğinde CHP Adayı Çerçioğlu ile AK Parti Adayı Mustafa Savaş arasında tercih yapılması istenince Emin Aydın, “Ben taraf olamam. Herkese söz hakkı tanırım, kararı millet verir” deyince, bir anda Çerçioğlu'nun hasmı oluverdi.

    Çerçioğlu ve yapılanması yüzlerce milyon dolarlık yolsuzluk-usulsüzlüklere ilişkin onca dosyaya muhatap, onca davaları sürerken AK Parti'ye geçince aklandılar mı şimdi?

    Çok yerde defalarca asfalt döktük diye dökmeden milyarlarca lira yolsuzluk iddiaları delilli şekilde ortadayken, suçlular haber yapan gazeteciler mi?

    Aydın Tekstil Alanı'nda restorasyon için 14 milyon liraya ihaleye çıkıp şu ana kadar mükerrer ihalelerle ve sadece işlerin yarısı için bir buçuk milyar harcayan Çerçioğlu makbul kişi de, yazanlar mı suçlu?

    Aile şirketine götürüldüğü öne süren yüzlerce milyon liralık bakır çatılar ve hurdalarla ilgili haberler de cabası...

    Hangi birini yazalım bu yüzlerce milyon dolarlık yolsuzluk iddiası dosyalarının?

    * * *

    Başa dönersek... Hukuk Devletinde ne olması gerekirdi?

    Çerçioğlu Ailesi yaptıkları dönemde kaçak olan malikane için para ve hapis cezasına çarptırılıp, o yapı yıkılmalıydı.

    Bir örnek daha vereyim de, AK Partililer utanır belki.

    Çerçioğlu'nun sekreteri ve eşi, şu an kaçak bir malikanede yaşıyor.

    Efeler - Kızılcaköy Mahallesi'ndeki bu yüzme havuzlu kaçak taş malikane, zeytinlik alanı üzerine kurulu.

    Hangi parayla yaptıkları meçhul.

    Şu an biçilen değer, 150-200 milyon arası. Araziyi yasal statüye kavuşturmak için evrakta sahtecilikten tutun, yalancı tanık bile bulmaya kalktılar.

    Yasal statüye kavuştuğu an yerin değeri 300 milyon deniliyor.

    Çerçioğlu'nun sekreteri ve eski taş döşeme işçisi kocası, düğün takılarıyla mı yapmışlar bu serveti?

    Kendileri ve yakınları üzerine, diğer mal varlıklarını saymadık bile.

    Normalde yasalar ne emrediyor?

    O kaçak malikane yıkılmalı... Üzerine para cezası kesilip, ceza davası ile yargılanmaları.

    Onu da aklamışlar belli ki...

    AK Parti ilçe başkanlarını, bu şahsa bağladıkları haberleri çıktı.

    Şimdi bir gazeteci gitse, kamu yararına bu hukuk tanımazlığı haber yapsa, Ergün Poyraz gibi onu da mı tutuklayacaklar?

    * * *

    Gelelim Aziz İhsan Aktaş suç örgütü dosyasına.

    Adamın ilk ve en büyük vurgunlarının yapıldığı yer Aydın.

    Günümüz rakamları dört milyar lira.

    İçişleri Bakanlığı tarafından yargılama izinlerinin verildiği ilk dosya.

    Hatta Mülkiye Başmüfettişi Arif Yıldırım, Çerçioğlu'nun o dönem danışmanı Dr. Erkan Karaarslan'ın ifadesi ve deliller uyarınca açığa alınıp, yargılamanın öyle yapılmasını istemişti.

    Bu olay, Süleyman Soylu döneminde gerçekleşmişti. Hem Soylu hem de Ali Yerlikaya döneminde soruşturma izni verildiği haberleri, hala internette...

    Deliller, tanıklar hepsi aleni.

    Her ne hikmetse dosyanın hiç bir yerinde yok.

    Belli ki CHP artık alıp dönüp, bu davada Çerçioğlu dosyasını gündeme getirecek.

    Özlem Çerçioğlu hakkında işlem yapılmadığı, adının dahi anılmadığı dosya, halk nezdinde itibar görmeyecek.

    Aklınıza gelebilecek her türlü gayri hukukilik, gayri ahlakilik ve gayri insaniliklere konu olmuş, internette yapacağınız küçük bir araştırmada, “Bu kadar da olmaz” dediğiniz ne varsa Çerçioğlu ve yapılanmasının adının geçtiği açık iken AK Partililer, kendi siyasi infazlarını yapıyor.

    İlk günlerden dediğim gibi Çerçioğlu'nun, tıpkı CHP deki model olan, tüm teşkilat yöneticilerinin zombi trole dönüştüğü ortaya çıkıyor.

    Emrine karşı gelen AK Partilileri, İl Başkanı Mehmet Erdem, MYK Üyesi Prof. Umut Tuncer - Aydın Milletvekili Ömer Özmen’de olduğu gibi, trollerce hedef alınıyor.

    O kadar yolsuzluk iddiası karşısında susan AK Partililer, bugün bülbül kesilmişler.

    Hepsinin hedefinde Özlem Çerçioğlu'nun baş hasım kabul ettiği isimlerden biri bilinen, CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül var.

    Valla diyim size. Süleyman Bülbül, Özlem Çerçioğlu'na bile kök söktürdü.. Siyasi anlamda hepinize dağdan odun çektirir.

    * * *

    Velhasıl kelam, durum aynen şudur;

    Çerçioğlu'nu marka model zannedip CHP’ye darbe vurmaya çalışan AK Parti kurmayları, zar attılar hep yek geldi.

    Baktılar ki anketlerde çakıldılar. İvme daha da hızlı bir oy kaybını gösteriyor.

    Bunu telafi etmek adına, önce medya üzerinde tahakküm kurmaya çalışıyorlar.

    Korku iklimi yaratıyorlar, bu ise halkta karşılık bulmadığı gibi daha sert bir tepki görüyor.

    Aydın'ın sosyolojik yapısını iyi analiz edemedikleri için, uysal kabul ettikleri Aydınlılardan hiç beklemedikleri bir tepkiyle karşılaştılar.

    Zamana yayıp nasılsa kontrol ederiz stratejileri de tutmuyor.

    Sanki gazetecileri sustursalar halk susacak...

    Öyle bir dip dalgası geliyor ki, ilk seçimlerde bunu görecekler...

    Hele hele Batı Ege'de Aydın ile benzer sosyolojik yapı ve kültüre sahip Manisa'da bir kaç gün önce gördüklerim, AK Parti açısından bırakın çanları, davullar çaldığının göstergesi.

    Çökecekleri açık...

    Manisa'da bir çay ocağında oturduk... Bir ilkokulun hemen karşısı. Çocuklar okuldan çıktı. aileler de çocuklarını alıyor. Bir çocuk babasından çiğ köfte istedi. Baba ise yüzü kıp kırmızı ve bir o kadar kahır dolu, “Dükkandan çıkarken cüzdanı almayı unutmuşum oğlum” dedi.

    Ben de erimedik ne yürek kaldı, ne titremedik saç teli.

    Özlem Hanım ve onu çok makbul görüp alsan atılmaz satsan satılmaz misali kendi kalelerine en büyük gollerden birini atan AK Partililere söylüyorum.

    Her adımınız,  kendi siyasi felaketinizi hızlandırıyor...

    Her aldığınız ah, yüklendiğiniz vebal, yarınlarda karşınıza tsunami gibi dikilecek.

    Sizden korkmuyoruz...

    Çerçioğlu ve benzerlerinin sattığı hayallerin değil, çocuğuna simit alamayan anaların, babaların sesiyiz...

    Hak da halk da bizimledir...

    Sizlerse eninde sonunda kamu vicdanıyla yüzleşeceksiniz...

    Çünkü halk, sizin marka model zannettiğiniz Çerçioğlu'nun algıdaki gibi pamuk prenses değil, bir korku kraliçesinden ibaret olduğunu yaşayıp öğrendi...

    AK Partililere zaten söz söylemeye bile gerek duymuyorum...

    Aydın'da işlemedikleri suç ve günahları savunmak zorunda kalmanın vebali, gelecekte yaşayacakları utanç dolu günlerin bedeli olacak...