• Perşembe’nin gelişi…

    Atalar sözüdür; Olumsuz bir durum göz göre göre geliyorsa, “Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir” derler.

    09:56:12 | 2025-10-05

    Çiçeği burnunda AKP’li Özlem Çerçioğlu'nun AK Parti'ye geçişinden hemen sonra bunun stratejik bir hata olduğuna dikkat çekmiştik.

    AK Parti sistemiyle AKP’li Özlem Çerçioğlu'nun yaşam ve yönetim felsefesinin hiç uyuşmadığı, AK Parti'nin düzen ve disipline dayalı genetik kodlarının bozulacağının altını çizmiştik.

    Devlet ve siyaset kurumlarını sadece kendi çıkarları ve husumet güttüğü kişilere karşı ezme unsuru olarak kullanan bir zihniyetten hayır gelmez demiştik.

    Bunun yanında Çerçioğlu'nun AK Parti'yi yıllar boyu CHP’yi nasıl kendi çıkarları doğrultusunda kullandıysa, aynı şekilde kullanacağı açıktı. Çerçioğlu'nun kendisini şehrin tek hakimi kılmak adına AK Parti'yi de zombileştirme operasyonu yapacağını da ayrıca vurgulamıştık.

    Ne dediysek o çıkıyor...

    Aydın Denge Gazetesi'nde Erdal Aydın imzalı habere göre; Aydın Valisi Yakup Canpolat'ı kot pantolonla karşılayan Özlem Çerçioğlu'nun asıl amacı ve de faaliyetleri kaleme alınmış.

    Halkın malı olan Aydın BŞB binasındaki kendi yapılanması eliyle estirilen teröre karşı güvenlik önlemi aldıran ve belediye meclis üyeleri ile ilçe belediye başkanlarını adeta linçten kurtaran Aydın Valisi Yakup Canbolat’ı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya şikayet etmiş.

    Neymiş, gerekli güvelik önlemlerini almamış.

    Eğer ki Aydın Valisi Yakup Canpolat o güvenlik önlemlerini aldırmamış olsaydı Özlem Çerçioğlu'nun, Ozan Çavuşoğlu üzerinden kurduğu hükümlü ordusu orada meclis üyelerini liğme liğme ederdi. Peki ya bunun faturası kime çıkardı? Hem İçişleri Bakanı hem de siyasi olarak AK Parti'ye...

    Ozan Çavuşoğlu Aydın BŞB Eylül ayı meclis toplantısında eşkiya gibi güruhuyla devletin polis komiserini dahi lince kalkıştı. Polislere su şişeleri fırlatıldı. Ve karşılığında hiç bir şey yapılmadı. Başkası yapsa yaka paça anında tutuklanırdı. Tüm bunların müsebbibi Özlem Çerçioğlu, bir de hangi gerekçeyle Vali Canpolat'ı şikayet etmiş acaba?

    Yazıklar olsun böyle düzene. Ortada devlet - hukuk hiç birini tanımıyorlar belli ki...  Yüzlerce milyon dolarlık yolsuzluk şikayetlerine ilişkin dosyalar, onca mahkemeler ortadayken hala namus abidesi, şehrin siyasi derebeyi gibi gezenler ahkam kesip, bakanları arıyorlar.

    Sayın İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya sesleniyorum. Sizin emrinizdeki o polislere saldırma cüretini, belediye meclisini adeta basma cesaretini gösteren Çerçioğlu'nun  SS kolluk gücü başı misali Ozan Çavuşoğlu kimdir, size anlatmadılar mı?

    Ailesi HDP kökenliydi. Zaten seçimlerde HDP ile görüşmeleri onun sürdürdüğü, Çerçioğlu'nun HDP’ye mektubunu onun götürdüğü haberlere konu oldu. Eski taş döşeme işçisiydi. Akşamları birahanelerde garsonluk yapardı. Çerçioğlu'nun sekreteri ile evlendikten sonra yürü ya kulum dendi.

    Oturdukları kaçak malikane 200 milyon değerinde. Hele hele o yasa dışı zeytinlik alanı imara aldırdıkları an olur 300 milyon lira. Hem o kaçak malikanenin yıkılması hem para ve hapis cezası gerektiren suç. Ayrıca ağır ceza mahkemelerinde yargılandığı çok sayıda suç isnadı da cabası. Hepsi yolsuzluk, usulsüzlük iddiaları.

    İşte böyle bir şahıs tarafından sizin emrinizdeki polislere dahi darba kalkışılıyor. Meclis salonunda terör estiriliyor. Hükümlü grubu devletin polisine kafa tutuyor. Siz de bu Özlem Çerçioğlu'nun ağzına bakıp o polisleri ve devletin şerefini korumak yerine büyük olayları engelleyen Aydın Valisi Yakup Canpolat'ı mı kurban edeceksiniz? O polisleri her türlü suça bulaşmış bir güruha bey mi dedirteceksiniz?

    Tüm ailesi polis olan ve şehitler vermiş bir gelenekten gelen gazeteci olarak siz o şehit kanlarıyla bezenmiş polis elbisenin şerefini korumasanız da, biz korumaya devam edeceğiz. 20 yaşındaki çocuklar o elbisenin şerefi için toprağa düşer, yüzbinlerce polis üç kuruşa merminin ucunda görev yaparken sizler siyaset diye her suça bulaşmış bir güruha o çocukları ezdirmeye kalksanız, biz ezdirmeyeceğiz.

    Çerçioğlu'nun daha önce CHP üzerinden kurduğu, şu anda AK Parti üzerinden kentte oluşturmaya çalıştığı siyasi derebeylik çabalarına karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz. Türk Devletinin şerefini, üç paralık zihniyet sahiplerine ezdirmeyeceğiz. Bu güruhtan hiç korkmadık, korkmuyoruz, korkmayacağız... Ya Devlet başa ya kuzgun leşe...

    İçişleri Bakanına bu cevabımız ardından AK Parti Genel Merkezi'ni de uyaralım... Belli ki Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Özlem Çerçioğlu hakkındaki onca yolsuzluk-usulsüzlük dosyaları  konusunda uyarmayıp bu stratejik hatayı yaptıranlardan biri, Mustafa Elitaş.

    Bunu ben değil eski AK Parti Milletvekili Ahmet Rıza Acar açıkladı. Eskiden urgan satardı sonra benzinlik sahibi vekil oldu. Benzinliğinin önünden devlet yolu geçerdi. Yani o benzinlik aslında faaliyet gösteremezdi. Devlet yolunu gasp ediyordu. Özlem Çerçioğlu da bunu bildiği için Ahmet Rıza Acar'ı on yıl idare etti. Karşılığında kardeş kardeş geçindiler. Şimdi kalkmış Özlem Çerçioğlu'na karşı bizlere gazetecilik dersi veriyor. Hayırdır Ahmet Abi. Günde beş vakit namaz kılıp on vakit Çerçioğlu yapılanmasının zulüm ve yolsuzluk - usulsüzlük dosyalarını mı savunacaksın? Üzerine bizleri tehdit eder gibi yazılar mı kaleme alacaksın? Herkes işini yapsın. Gazetecilik senin işin mi? Ne çıkarın var ki ha bre Özlem Çerçioğlu'na övgüler düzüp bizim gazetecilik ahlakımızı sorguluyorsun?

    İşte Ahmet Rıza Acar'ın övgüler düzdüğü Özlem Çerçioğlu, yine Aydın Denge Gazetesi'nin haberine göre AK Parti Aydın İl Başkanı Mehmet Erdem'i de şikayet etmiş.

    Mehmet Erdem çocukluktan beri tanıştığımız bir insandır. Lehine de aleyhine de çok haberlerimiz olmuştur. Fakat kimse Mehmet Erdem için imar - ihale vurgunlarına, gayri ahlaki olaylara bulaştı diyemez.

    Mustafa Elitaş gibiler yukarıda kendilerince yanlış planlama ve hesaplarla oyun kurmuş, faturası yerelde AK Parti vekil ve teşkilatlarına mı çıkacak?

    Gerçek anketler elinizde değil mi?  Çerçioğlu geldi, Aydın'da AK Parti kafadan bir vekil kaybetti. Bu düşüş bu zihniyetle daha da sürer.

    Özlem Çerçioğlu ve yapılanması hakkındaki onca dosyanın vebali, kala kala yerele kaldı. Adamlar işlemedikleri suçların, yapmadıkları eylemlerin vebalini yüklendi. Halka verecek cevapları yok.

    Ama AK Parti Genel Merkezi'ndeki yanlış hesap uzmanı ağalar, Cumhurbaşkanına nasıl cevap vereceğiz telaşıyla ha bre Çerçioğlu'na ne isterlerse veriyorlar. Kaldı ki Özlem Çerçioğlu konusunda yaşananların Sayın Cumhurbaşkanı'nın içine sinmediği, defalarca AK Parti Genel Merkezi tarafından bizlere bildirildi, kendisine çeki düzen vermesi için uyarı amaçlı haberlerini de biz  yaptık. Olacak iş mi bu? Başkalarının vebalini Aydın Valisi, AK Parti İl Başkanı, MYK üyeleri, Milletvekilleri mi ödeyecek?

    İlgili habere göre; neymiş Özlem Çerçioğlu Mehmet Erdem ile geçinemiyormuş, il başkanı değişsin diyormuş.

    Baştan dedik AK Parti Genel Merkezi'ne. Bu yapılanma partinizin genetik kodlarını bozar. Partiyi zombileştirir. Herkesin kendisine kayıtsız şartsız biat etmesini ister. Aydın Valisi - AK Parti İl Başkanı - Milletvekilleri ve namuslu teşkilat üyeleri Çerçioğlu yapılanması haramlar içinde yüzer, meyhanelerden çıkmazken, onları savunmak adına halka sürekli hesap vermek zorunda mı?

    İşlemedikleri suç ve günahların vebaline bu insanları ortak etmek, Allah'ın da gücüne gider kulun da...

    Velev ki Çerçioğlu'nun ne yapacağını ilk günden açıklamadık mı?

    Herkesi kendi trolüne çevirecek, kayıtsız şartsız biat isteyecek, Tanrıça Kraliçe gibi tahakküm kurmaya kalkışıp her yeri yangın yerine çevirecek demedik mi?

    Aydın Valisi Yakup Canpolat ile AK Parti Aydın İl Başkanı Mehmet Erdem, yanında adliyesi - mülkiyesi - emniyeti bunların kendi kurdukları paralel yapılanmanın piyonları mı olacak?

    Kaç defa haber oldu, “Artık Devlette biziz, Adliye - Valilik - Emniyette biziz” dedikleri iddiaları...

    AK Parti Genel Merkezi'ni tarafsız gözlem ve tespitlerle uyarıyorum. Çerçioğlu ve yapılanmasından size hayır gelmez. Genetik kodlarınızı bozar, denge kaybı yaşarsınız. Yapmanız gereken basittir. Hakkındaki onca şaibe ve dosyayla bize geldin, AK Parti ve devlet teamülleri emrinde olacaksın. Eğer ki bu tavrı koymazsanız, bırakın Aydın, tüm ülkede oy kaybınız hızlanacak.

    Ortada yüzlerce milyon dolarlık soygun iddialarının müsebbipleri var, bunlar devlete ve iktidar partisine ayar verecek öyle mi?

    Tutmuyor işte tutmuyor...

    Olmuyor işte olmuyor...

    Sadece rejim çatışması nedeniyle Özlem Çerçioğlu'na oy veren halk, bu yaşananları kabullenemiyor...

    Hala anlamadınız mı?

    Olaylar sizin Ankara'da masa başından baktığınız gibi yürümüyor.

    Çerçioğlu size oy getirmediği gibi, daha da çelik çekirdekten götürüyor.

    Hepinize maraba muamelesi yapılıyor. Partiniz de ne denge kaldı ne ilke. Şimdiden durum buysa ileride yaşanacakları düşünün.

    Hem AK Parti ve MHP çatısı altına sığınıyor hem de ben bu ekiple yeniden seçim alırım diye sizleri uyutuyor. Anca hava alır. Özlem Çerçioğlu'nun ekibim dediği yapıya bakın. Yüz kızartıcı suçlardan hükümlüsü var, gayri ahlakiliklere gayri hukukiliklere bulaşmamış neredeyse tek kişi bulamazsınız, tekini bile feda etmiyor.

    Onlar tıpkı CHP’de olduğu gibi himaye altında eylemlerine devam ediyor, AK Parti ve MHP’liler taşeron işçilik peşinde. Çerçioğlu yapılanmasının elemanları yüzlerce milyonluk şaibeli servetler içinde yüzüyor, onları savunmak yereldeki AK Parti ve MHP’lilere kalıyor.

    Size daha ne yazılır ne söylenir bilemedik...

    ERGÜN POYRAZ’IN TUTUKLANMASI

    Tüm bunlar yaşanırken Aydın BŞB’de Gazeteci-Yazar Ergün Poyraz'ın tutuklanması, bayram havası yaratmış.

    Ne hukuk çevreleri ne vatandaş arasında bu tutuklama hoş karşılanmadığı gibi, tepki görüyor.

    Ergün Poyraz'ın başkasından alıp sosyal medyasında paylaştığı haber, kişisel verilerin gizliliğini ihlal gerekçesiyle tutuklama gerekçesi yapıldı.

    Haberin özü neydi?

    Çerçioğlu ailesinin tarla vasfındaki Çakırbeyli Köyü'ndeki (Mahallesi) tarımsal araziye 75 metrekare baraka yapma izni alınıp, bin altı yüz metrekarelik malikane yapılmasıydı.

    On yıl boyu yüzlerce yayın kuruluşunda, binlerce kez hem fotoğraf hem görüntülü haber oldu. Başta iktidar medyası tabir edilen Sabah - ATV - A Haber - Akit - Yeni Şafak kuruluşları. O dönem kaçak malikanenin önünden canlı yayınlar bile yapıldı. O fotoğraf ve görüntüler devlet kurumlarınca suç delili olarak kaydedilip, kayıtlara konuldu. Ayı zamanda AK Partililer tarafından servis edildi. Hatta şikayet konusu oldu. Fakat suçun müsebbipleri yasa dışı şekilde yasal kılıfa uydurdular, olan yıllar sonra aynı haberi başkasının sosyal medyasından alıp paylaşan Ergün Poyraz'a oldu.

    Kamuya malolmuş, kamu yararını gözetip, siyaset yoluyla yasaların kamu aleyhine kullanıldığını gözler önüne seren bir haber. Bu haber tutuklama gerekçesi olur mu? Bunu ne hukukçulara, ne halka kabul ettiremiyorsunuz.

    Fakat Çerçioğlu yapılanmasının trolleri, “Herkese ders olsun” şeklinde, korku yaymaya yönelik tehdit dolu paylaşımlar yapıyor.

    Ahmet Rıza Acar gibi asıl mesleğe başlangıcı urgancılık olup sonradan vekilliğe kadar yükselen biri kibarca basın meslek ilkeleri şeklinde, poşetçi Arif gibiler alenen tehdit mesajları yayınlıyor.

    Siz kimsiniz ki sizlerden korkalım...

    Yukarıda belirttiğim gibi korkmadık, korkmuyoruz, korkmayacağız...

    Ya musalla ya mapus...

    Ahmet Rıza Acar'a soralım... Asfalt döktük diye mükerrer yani sahte ihalelerle bu şehir dökülmeyen asfaltlar üzerinden milyarlarca lira soyuldu. Bunun gibi yüzlerce milyon dolarlık şikayete konu yolsuzluk - usulsüzlük dosyaları, kamyon dolusu, raflarda bekletiliyor. Tüm bunları aklamaya çalışıp üzerine namaz kılıp bir de bize mi ahlak dersi vermeye kalkacaksın Ahmet Abi...

    Milleti kandırdığını sanıyorsun da Yaradanı nasıl kandıracaksın demezler mi adama?

    Yola nasıl çıkmıştınız hatırladın mı?

    Kimsesizlerin kimsesi, yolsuzlukların korkulu rüyası olacaktınız. Ne oldu şimdi? Şahsi beklentilerin ya da geçmiş diyetin imanın, inancın önüne mi geçti?

    Hayatında ne imar, ne ihale, ne gayri ahlakilik konularında hiç suça bulaşmamış AK Parti Aydın İl Başkanı, hani partiyi beraber kurduğunuz Mehmet Erdem, Özlem Çerçioğlu tarafından hedef alınır, bu paralel yapılanma kendini ayrı devlet ilan ederken sen hangi saftasın be mübarek abim...

    Yarınlarda AK Parti Çerçioğlu'nu aday göstermeyecek... Şimdi alsan alınmaz satsan satılmaz misali ellerinde stratejik hata ürünü bir siyasi facia var. Halk da tam tersi tepki koydu. AK Parti süratle oy kaybediyor. Sense bizlere mi göz dağı vereceksin?

    AK Parti ve MHP’nin karşılıksız destek veren tabanlarına sesleniyorum.

    Yıllar boyu CHP çatısı altında adı her türlü skandalla anılan Çerçioğlu ve yapılanması şu anda Cumhur İttifakı çatısı üzerinden aynı tahakkümü kurmaya çalışırken sizler ne düşünüyorsunuz?

    Bir kaç kişi nemalanacak, sizler kullanılıp atılmış oy sahipleri olarak karşıdan seyredeceksiniz. Durumunuz bu...

    Ergün Poyraz'ın tutuklanmasının da tek bir nedeni vardır. Çerçioğlu'nun transferi halkta karşılık bulmamış, ters tepmiştir. Şimdi bu işi kurgulayıp işler ters gidince paniğe kapılanlar, korku faktörünü kullanmaya çalışıyorlar. Buysa ters tepkiyi daha da doruğa çıkarıyor.

    Ergün Poyraz ile aramın hiç iyi olmadığını herkes bilir. Karşılıklı mahkemelik olduk. Ona hakaretten iki ay da kapalı cezaevinde yattım. Fakat bizler Türk Töresi ve İslam Kaidesi doğrultusunda ilkeleri olan insanlarız. Gerçek hukuk ve adalete inanırız... Kamuya malolmuş, binlerce habere konu, başkasına ait bir paylaşım üzerinden bir insan çekmediği fotoğraf, işlemediği suç yüzünden bu muameleye maruz kalıyorsa, devlet ve adalet bu şehirde daha çok sorgulanır. Kaldı ki bu yapılanların sorumlusu AK Parti imiş imajı ortaya çıkıyor.

    Olayın faturası kime çıkıyor sorusunun cevabı basit... Aydın'da AK Partililer 20 yıl boyu yolsuzluk kraliçesi başlıkları atılan Özlem Çerçioğlu ve yapılanmasının vebalini yüklendikleri gibi, onun bundan sonra yapacaklarının da sorumluluğu üzerlerine kalıyor.

    Özlem Çerçioğlu şu an Aydın Valisi ve AK Parti Aydın İl Başkanını bile hedef aldıysa, yarınlarda Prof. Dr. Umut Tuncer dahil olacakları siz düşünün. Parti Genel Merkezi ve yerelde sevilen bir isim olan Umut Tuncer'i, Adalet Bakanı'na yolsuzluk dosyaları ve adli yapılanmasındaki isimleri ilettiği için sorumlu tutuyor. O da Çerçioğlu açısından tehdit görülüp, husumet güdülmeye aday liste başı isimlerden olduğu şimdiden belli.... Çünkü bizim yakından tanıdığımız Özlem Çerçioğlu 20 yıl CHP’yi nasıl kullanıp dizayn ettiyse, aynı modeli AK Parti'de kullanmaktan vazgeçmez...

    Bunlar daha ilk günlerin yansımaları... O yüzden dedik Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir...